Askı Anlatan

Dünyada aşkı anlatan ne kadar dizi, film varsa hepsini kenarından kıyısından izledim. Aşkın olduğu her fotoğrafa defalarca kez baktım. Kadının gözlerine ve erkeğin kalbinin en derinlerine... Neler hissettiklerini anlamak istedim hep. Hangisinin daha çok sevdiğini, günün birinde eğer biri giderse, hangisinin suçlu olduğunu anlamaya çalıştım.

Sorularımın hepsinin cevabı vardı. Hepsine uygun bir cevabı da hep kendim yarattım. Her aşkın kendisine özel, kendisine daha güzel olduğunu anladım baktıkça.

Her bakışımda kalbimden parçaların koptuğunu hissettim. Canımın biraz daha yandığını...

Sahip olduğumu sanmışken kaybettiğimi hatırladım. Aslına bakarsan hiç sahip olamadım. Sevmesine sevdim. Kalbimi kanatırcasına... Kalbimi ellerine bıraktım adamın. Bıraktım da hırpalana hırpalana bana kalmadı benim kalbim.

Bir süredir de düşman oldum aşkın olduğu filmlere. Aşkı anlatan her şeye düşman kesildim. Birbirine aşkla bakan her çifti kıskandım. Evet kıskandım! Belli etmedim belki kimselere. Onlara bakarken içimdeki sese de engel olamadım hiçbir zaman. "Gidecek." dedim hep. Ya kadın ya adam gidecek günün birinde. Ve hiç kimse dost çıkmayacak hiçbir sevdadan. Karşılaşınca yollar değişecek her zaman. Hayatlar bir daha kesişmeyecek.

Tıpkı biz gibi. Kesiştikçe kaçtığımız gibi. Ya da kaçtığım gibi.

En büyük sevdamın kalbimi de en büyük yakacağını kim bilebilirdi ki?
Benden bir düşman gibi kaçacağını ve sana nefretle dolacağımı kim bilebilirdi?

Aşk ve nefret aynı kalpte aynı anda yeşerebilir miydi?
Bunu da sen başardın.
Kalbimdeki aşkın da nefretin de kahramanı sensin.
Enkaza dönen kalbim yalnız senin eserin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Fotoğraf Karesi

Olmuyor

Sana Rağmen