Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İsterdim Sadece

Resim
Kendime yalanlar söyleyebilmeyi isterdim. Söylediğim yalanlara da inanmayı. Mesela herkes unutulduğunu sanarken, göğsümde sakladığım fotoğrafını yakmak isterdim. Gülüşlerini, yankı yankı beynimi saran kahkahalarını yok etmeyi dilerdim. Yüzünü görmediğim saniyelerde mutlu olmak isterdim. "Sen!" diye ağlamak yerine. Bin bir umutla göğüs kafesime astığım papatyaları, tek tek yolmak isterdim; içim rahat. Ağlamamalıydım ismini yazdığım onlarca sayfayı karalarken. Bu kadar uzun zamanlar da bakmamalıydım fotoğraflarına. "Unutmayayım." diye kaydettiğim sesini; her gece baş ucuma ninni yapmamalıydım mesela. Kaydetmemeliydim de üstelik sana dair hiçbir şeyi. Gittiğin gün, silmeliydim, yakmalıydım hepsini. Misafir geleceği zamanları kestirip, indirmemeliydim odamın duvarlarından fotoğraflarını. Asmamalıydım aslında hiç. Hiç olmamalıydın yarım yamalak olacağına. Darmadağın bırakıp 'kaçacağına' gelmemeliydin hiç. Soranlara söylediğim yalanlara inansaydım da 

Saklı Gerçekler

Resim
Çocukluğuma yaptığı darbeyi, şimdilerde göremez oldum gözlerinde. Şimdilerde yalnız sevdiği kadını görüyorum gözlerine her baktığımda. Taparcasına sevişlerini, sevda sözcüklerini okuyorum baktığım her fotoğrafında. Yan yana ne kadar mutlu olduklarını görüyorum. O kadına bir et parçasından çok daha büyük anlamlar yüklediğini anlıyorum. Cız etmiyor değil içim. Canına, çocukluğuna, kardeşine neden böylesine saf, böylesine duygulu yaklaşamadığını anlamıyorum bir tek. "En mutlu gününde yanında olmaya" çağırıyor biricik kardeşini. "Olurum." diyorum. Ölürüm diyemiyorum çünkü. İşlediği suçu, günahını sadece ben biliyorum çünkü. 'Biz' olduğumuz tek nokta çünkü. Gitmediğimde sıradışı bir olaya imza atacağım çünkü. O, milyonlarca sözün altına imza atarken; kalbimi susturacağım sadece. Onlarca insan mutlu olsun diye yıllardır sustuğum gibi susmaya devam edeceğim. Dökülen yaşlarıma saçmasapan yakıştırmalar yapılacak belki. Kimse bilmeyecek gerçeği. Hiç kimse anlamay

Yansımalar

Resim
Fotoğraflarını koyuyorum da önüme tek tek; buğulanıyor gözlerim. Yitirdiklerime değil; hiç sahip olamadıklarıma dertleniyorum mesela. Seninle geçiremediğim bir hayat, canımı acıtıyor zaman zaman. Mutlu olduğum anlarda yanımda arıyorum seni. Mutsuzluğumdan bahsetmiyorum bile ki başrol sensin nasılsa. Olmayışın... Kimseler görmeden odamda yaşatıyorum seni. Duvarlarımda, satırlarımda, yastığımın altında... Yastığımın kenarında asılı kalmış gülüşlerin var mesela. Başımın altında yastıktan önce kolun... Avuçlarımda ellerin ve sırtımda göğsün var yorgandan önce. Üşüdüğüm gecelerde sıkıca karnıma dolanmış kolların var. Ensemde nefes alışların ve saçlarıma karışmış kirpiklerin var. Kahkahaların var evimin her köşesinde yankı yankı. Kokun var gizli saklı bi' yerlerde. İsmin var umutlarımda. Kurduğum her hayal adınla başlıyor ve her hayal kırıklığım son buluyor adınla. Yokluğun da en az varlığın kadar sarıyor bütün ruhumu. Daha fazla sarıyor hatta. Varlığının tam tersine üşütüyor beni

Son

Resim
Arkandan bakakaldığım yollara, adımlarının izlerine son defa gözyaşlarımı bırakıyorum; hıçkıra hıçkıra. Son kez ağlıyorum senin için. Saymadım ağlattığın geceleri. Sayamadım. Doyamadım seninle yaşamaya. Gülmeye, yemek yapmaya, uykusuz kalmaya, sohbet etmeye doyamadım. Seni yaşamaya doyamadım seninleden ziyade. Göğsünde uyumalara doyamadım! Teşekkürler cennetim. Bana tattırdığın her mutluluk adına sana teşekkürler!  Sahiplik eklerinin sırası mı şimdi? Hiç benim olmadın ki! Her gidişine dönüş senaryosu yazdım ben. Kağıttan umutlar yarattım kendime. Sesini duyduğum her saniyeye milyon tane anlam yükledim. Seni ne çok büyüttüm öyle! Yanıbaşında geçirdiğim bir tek saniye için bile pişman değilim.  Ve yüzsüzüm! Yine olsan, yine yaşarım seni. Aynı acıları çekeceğimi bile bile koşarım kollarına.  Gözümü kırpmadan dünyayı yakardım da aşk kokan boynuna, başka tenleri sürdün sen.  Canın sağolsun. Defalarca veda edip de gidemediğim adam! On sekizim, çocuk yanım, ca

Günah Bedeli

Resim
Bir günahımın bedeliydin sen. Tanrı'nın bana yaşarken cehennemi yaşatmasıydı gidişin. Tıpkı gelişinle cenneti verdiği gibi, Büyük bir günahıma armağan etti gidişini. Tanrı; Bana cenneti sundu cüretkarca. Sakladım göğsümün en derinine Ve yaşadım seni doyasıya. Bir çocuğu sevdim ben. Mutluluğumu dizelere dökmeyi denedim, Yetmedi kalemim. Kelimelerimi yetiremedim. Göğsünde uyuduğum geceleri Yetiremedim kalbime. Söz geçiremedim. Seni saklamak istedim Tanrı'nın bile bulamayacağı yerlere. En içerime hapsettim. Söz geçiremedim kalbine. Beynine laf dinletemedim. Gem vuramadım arzularına Bakakaldım ardından, Gözyaşlarımla. Küçüğümün başka kollara gidişini izledim, Defalarca. Yorulduğunda, Göğsümde soluklanmalarını dinledim. Kokunu duyduğum her an, İçime ağladım kana kana. Duvarlarımı yumrukladım, Bileklerimi doğradım, Defalarca. Ben; Bir tek çocuk sevdim. Gözlerindeki umarsızlığın en derinine baka baka. Kalbindeki hissizliğe susa susa. Bir

Kapalı Kutu

Resim
Yazmak istiyorum. Kağıtları, kalemleri, kalbimi paramparça etmek istiyorum. Yeniden kanasın istiyorum ellerim. Kalbimdeki kırıklar, ellerime batsın. Yansın canım. Kalbimden ziyade canım yansın istiyorum. Alevlerin arasından çekip almak istiyorum kalbimi. Buzların arasından kalbini çıkarmak istiyorum. Koymak istiyorum benim kalbimin yanıbaşına. Başımı omzuna koymak istiyorum. Göğsüne yatmak istiyorum her gece. Gözlerine dalmak istiyorum uzun uzun. Ezberlemek istiyorum bütün hayatını hece hece. Yağmur altında ısınsın diye tutmaktansa ellerini; yazın sıcağında kavrulduğu halde bırakmamak istiyorum avuçlarını. Bileklerine bir kelepçe takıp, hep burada kal istiyorum. Gittiğin yer olayım, seninle her yere geleyim istiyorum. Umuttan çocuklarımız olsun, gözlerin olsun gözleri. Saçları; senin saçların gibi koksun. Her sabah uyku kokan yüzünü öpeyim. Gözlerinin daldığı yerden seveyim seni istiyorum. Sesini kaydedip, olmadığın anlarda milyonca kez dinleyeyim. Seni gördüğüm yerde boynuna a

Bir Adam Düşünün

Resim
Gözlerinizin önünde sevdiğiniz adamın, Başka kadını sevdiğini düşünün. Yanıbaşınızda oturup, Kaçamak sevişlerini... Yer yer doluşlarını gözlerinin. Uzaklara dalışlarını düşünün. Korkmayın! Ağrılar girmesin kalbinize. Canlandırın gözünüzün önünde Her detayına kadar! Umutlarınızın, aşkınızın başrolü yaptığınız adamın, Başka kadını sevdiğini düşünün. Sesinizi de çıkaramıyorsunuz buna. Aşkınızın karşılığı yok çünkü. Söyleseniz; Bir daha göremezsiniz yüzünü. Bir daha duyamazsınız sesini belki de. Bir adam düşünün. Kana kana severken siz onu, O da kana kana seviyor başka bir ruhu. En az, Sizin onu sevdiğiniz kadar... Acıyor değil mi? Düşündükçe ağrılar giriyor kalbinize. Gözlerinizi yaşlar acıtıyor belki Akmasın diye sıktıkça siz. Dualar ediyorsunuz belki de Görmemek için. Peki bunun gerçek olduğunu düşündünüz mü hiç? Bir kadının bu denli yandığını anlayabildiniz mi? Gururlu bir kadın bunu kabullenir mi? Çeker mi sineye? Taş basar mı kalbine? O diye y

Bayım

Resim
Hayır bayım! Karıştırdınız sanırım beni başka biriyle. Yahut birileriyle. Celladınız olmaya gelmedim ben. Umuttan küçük demetler verip, Alıştığınız an almayacağım umutlarınızı ellerinizden. Güneşin doğacağı sözünü vermişsem; Gecenin en zifirisinde bile doğuracağım güneşi Sizin için. Yeni intiharlar öğretmek değil amacım. Kalbinize hançer saplamaya hiç niyetim yok. Evrenin kıskandığı gözlerinizden Yaşlar da dökmeyeceğim inci inci. Ağrılarla sınamayacağım beyninizi. İncecik parmaklarınızı yumruk yapıp, Duvarlarla da buluşturmayacağım. Avuçlarınızı öpeceğim bunun yerine. Başınızı dizlerime koyacağım bayım! Sabaha kadar saçlarınızı okşayacağım. Gözlerinizin içine içine konuşacağım içimden. İçimden şiirler yazacağım size. Ve yine içimden okuyacağım. Yakınınızda olacağım her zaman. Kötü olduğunuzu düşünürsem, Koşup geleceğim gecenin köründe. Ağladığınızı görmemek için Kör edeceğim gözlerimi. Tebessümünüzle yeniden göreceğim sizi. Hayır bayım! Ben dokunduğumda;