Üçüncü Yüz
Üç yüzü vardır insanın. Birincisi herkese gösterdiğin, her gün takındığın, senin kimliğinle bütünleşmiş yüzün... Bilirsin işte! Kimliklerinde olan, adın söylendiğinde insanın hafızasında canlanan, sinirlendiğinde alnındaki karmaşayı, yorgun göz altlarını, güldüğünde yanağındaki boşlukları anlatan yüzün... Bu yüz; yirmi dört saatini geçirtebilir insana. Bütün gün birinci yüzünü takınırsın ve rahatsızlık duymazsın. Mutlu eder seni. İçinde kopan fırtınalardan uzaklaştırır, patronunun suratının ortasına yumruk atmana engel olur, sevgilinle yatan kadını tek parça halinde bırakır. Dışarıya karşı çoğunlukla mantığını yansıtır. Birinci yüzüne bakarlar ve derler ki "Onu tanıyorum." Günün yorgunluğunu atmak için oturduğun bir barda alkol damarlarına karışmaya başladığı an birinci yüzün köşesine çekilmeye başlar. Sen fark etmezsin bile. Öyle yavaş, öyle ağır... Mantığın öyle yorulmuştur ki dinlenmek ister biraz. İzin istemez, gidiyorum demez. Sohbet etmek için ağzını açtığın a