Perperika

Tesadüflerin ötesinde tanıştığım, tesadüflerle tanımaya devam ettiğim ve tesadüflerin sebep olduğu bitişi yaşadığım; hayatımın hiçbir döneminde bir daha onun gibisiyle karşılaşmayacağım adam...

Buraya yazılacak olanlar, söylenecek sözler ve her sözün altında aslında söylenmemiş, saklı kalmış şeylerin de barındığı satırlar sanadır.

O an orada olmasaydım, sen merakından gelmeseydin ve yine merakından yemeseydin yaptığım makarnayı; sonrasında içmeseydik o kahveleri ve zaman bize daha fazla sohbet için sınırsız içki sunmasaydı beraberindeki güzel müziklerle yazılmazdı belki de bu satırlar. Hayatım, bir döneminde bu kadar güzel anılar barındırmazdı. Yıllar da geçse yollar bir daha kesişmese de her hatırlayışımda gülümsediğim ve ne güzeldi dediğim anılarım olmazdı.

Şarkılar olmazdı. Her dizesinde söylediğin her bir kelimeyi hatırladığım, sana ısrarla yanlış isimle seslendiğimde senin bozularak yüzüme bakışların ve ardındaki tebessümlerin olmazdı.

Bir Perperikam olmazdı mesela. Kendimden başka bir canlıya nasıl bakacağımı bilmezdim. Etrafıma ördüğüm duvarları nasıl yıkacağım hakkında bir fikrim olmazdı. Çat kapı dondurmalar olmazdı mesela. Bir maydonoz olmazdım seni tanımasaydım ve kimse sana nane diye maydonoz almazdı.

Rakı içtiğim gecenin sabahındaki mide bulantılarımı geçiremezdim mesela. Bir kediyi bu denli sevemezdim sen olmasaydın. Kimseyle maç skoru hakkında tahminler yapmaz, oturup dünya kupasını izlemezdim. Birer emekli gibi televizyon karşısında da pineklemezdim kimseyle.

"Kilo almışsın." mesajına bu denli sevinmezdim hatta. Armağan edilen bir demet maydonoza da. En sevdiğim sandviçi söylememe de gerek yok herhalde.

Karşımda oturan kimsenin gözlerine baka baka şiirler de yazmazdım kağıtlara. Hiçbir zaman gidemediğimiz yer için bu kadar büyük umutlar beslemezdim.

Sen girmeseydin hayatıma o veya bu sebepten, uyanacağım her yeni gün için bu kadar heves etmezdim. Dinlediğimiz her şarkıyı, olmadığın her an deliler gibi dinleyip her kelimesini ezberlemezdim.

Fenerbahçe'den başka bir takımın marşlarını da ezberlemezdim elbette. Ama dedim ya sen olmasaydın.

Ama oldun!

Ama kaybettim!

Sonra yeniden kazanırken,

Bir bomba daha patlattım.

Evet!

Hep ben yaptım!

Çünkü ben, bir insana nasıl değer vereceğimi bilemezdim. Bir insandan değer görebileceğime inanmazdım. Oysa sen geldin ve her şeyi unut dedin bana. "Bildiğin her şeyi unut."

Ve ben şimdi hayata dair her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Yanımda ol ya da olma. Her an solumda kaldığını, her soluğumu kapladığını ben biliyorum. İtiraf etmesen de sen de biliyorsun.

Ve inanır mısın bana? Hiçbir beklentim yok. Ben yalnız umut ediyor, hayaller kuruyorum. Kurduğum her hayalin gerçek olduğu gün ise önüm, arkam, sağım, solum, içim ve dışımın senle dolup taşıyor olacağına da büyük bir güçle inanıyorum.

Bana kazandırdıklarından biri sayesinde...

Sabrediyorum.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Fotoğraf Karesi

Olmuyor

Sana Rağmen