Kayıtlar

affet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Son Sokak Lambası

Resim
Şarap; açılmak için aşk arar. Aşk olsun da açılıp buram buram kokutsun her yeri.  Şarap; en güzel aşka açtı bu gece kendini. Umutsuzluğa, hiçbir zaman gerçek olmayacak rüyalara, kurulup da enkaza dönüşü izlenen hayallere açıldı en güzel kokan şarap. Sana soyundu bu gece. Hiçbir soyunması bu kadar anlamlı olmamıştı. Affet beni. Seni unuttuğum yalanıyla kendimi kandırdım. Çok başarılıyımdır yalan söyleme konusunda. Bir kez daha başarmıştım. Söylediğim yalana herkesi inandırmıştım; kendim dahil. Yapamamışım. Affet cennetim. Seni unuttum diye başka kalpleri sürdüm yüreğime. Belki de seni unutayım diye. Başka evlerde uyandım, başka boyunlardan çektim içime aşkı.  Başaramamışım. Affet beni on sekizim. Sen diye tutmuşum avcuma kenetlenen incecik parmakları. Gözlerini sen yerine koyup da bakmışım en derinlerine. Kokunu başka adamlara yakıştırmışım. Olmamış, yapamamışım. Çocuk yanım, affet. Sen sanıp da bakmışım sokağımı terk eden adamların peşinden. Bakarsam; s

Belki Diyorum Yine

Bu gece; yaşanmış, yaşanmamış veyahut yaşanamamış onca şeyi koydum bir kutuya. Bugüne dek tanıdığım, ya da yanlış tanıdığım kim var kim yoksa o kutuda. Ben bu gece; yüreğimi çıkardım koydum önümdeki masaya. Sevmezsin diye beyaz ışığı, zifiri karanlığa boyadım geceyi. Mumlarımla aydınlattım biraz biraz. Tütsülerimle ahenk kattım. Ve açtım şarabımı. Sana içtim. En başa... Annenin rahmini terk ettiğin güne, ve bensiz geçirdiğin, sensiz geçirdiğim bir güne daha içtim. Yapıp yapıp, birer birer yıktığım, yaktığım umutlarımı koydum önüme. En güzellerini seçtim. Tuhaftır ki umutlar, küle de dönse yeniden yakılabiliyor. Bir kez daha yaktım hepsini. Çünkü ben hep korktum. Sahip olmaktan, ait olmaktan korktum hep. Geçtim sahiplik eklerini. Bir olmak korkuttu beni. Defalarca kez yakıp yıktığım adamın kalbini bir kez daha kırabilme ihtimalim korkuttu. O yüzdendir nerede olabileceğini tahmin dahi etmeden, gidebileceğin yerlere gidişim. Ve yine korkup hiçbir kapıyı çalmadan geri gelişlerim. Sır

Herkes Kendi Yoluna

İçimde birikenleri yazmaya kalksam, yol yaparım yanına  da  gelmek ister miyim o yoldan ben bile  bilmem bunu. Görmek ister miyim yüzünü bir daha? Bilirim ki  gökyüzüne aynı zamanlarda baktık. Aynı  yıldıza anlattık sevdayı, aynı yıldıza ağladık. Sonra sildik  yaşları. Sildi gurur. Hayat sildi yaşları. Kalp  sildi, beyin sildi. Kalp ve beyin ilk defa ortak bi karar verdi.  Sonra ne mi oldu? Herkes yoluna baktı.  Artık  iki yabancıydık. Artık tanımıyordum seni.  Tanıyamıyordum. ..... Şimdi yollar yapsam da sana, yaptığımla kalırım. Herkes bilir  ki herkes kendinden sorumludur aşkta.  Sorumluluktan kaçana da çoktur o yol. Gözüne durur, dizine  durur. Kalbine durur senin. Demem o ki  yaptığım yollar yol değildir artık bana. Ne bana ne de bir  başkasına. Artık kesişen yol yok. Herkes kendi yoluna.

Perperika

Resim
Tesadüflerin ötesinde tanıştığım, tesadüflerle tanımaya devam ettiğim ve tesadüflerin sebep olduğu bitişi yaşadığım; hayatımın hiçbir döneminde bir daha onun gibisiyle karşılaşmayacağım adam... Buraya yazılacak olanlar, söylenecek sözler ve her sözün altında aslında söylenmemiş, saklı kalmış şeylerin de barındığı satırlar sanadır. O an orada olmasaydım, sen merakından gelmeseydin ve yine merakından yemeseydin yaptığım makarnayı; sonrasında içmeseydik o kahveleri ve zaman bize daha fazla sohbet için sınırsız içki sunmasaydı beraberindeki güzel müziklerle yazılmazdı belki de bu satırlar. Hayatım, bir döneminde bu kadar güzel anılar barındırmazdı. Yıllar da geçse yollar bir daha kesişmese de her hatırlayışımda gülümsediğim ve ne güzeldi dediğim anılarım olmazdı. Şarkılar olmazdı. Her dizesinde söylediğin her bir kelimeyi hatırladığım, sana ısrarla yanlış isimle seslendiğimde senin bozularak yüzüme bakışların ve ardındaki tebessümlerin olmazdı. Bir Perperikam olmazdı mesela. Kendim