Buruk Dusler

Mayıs görünümlü bir Mart gecesinde
Ilık ılık esen rüzgar, çarpıp geçerken tenimize;
Kim bilir kaçıncı sigarayı bastırmıştık kül tablasına...
Kurduğumuz kim bilir kaçıncı hayal yok olup gitmişti ellerimizde...
Ve biz;
Dünyanın bütün yükünü sırtına almış
İki küçük insandık.
Biz o gece buruşturup çöpe attık
Bütün kırgınlıklarımızı.
Hayata karşı aldığımız bütün yenilgiler
Yok oldu bir anda.
Yalnız biz vardık.
Yalnız sigaralarımız vardı.
Yalnız kısık sesle çalan müziğimiz
Ve düşlerimiz...
Ceplerimizden taşan düşlerimiz...
Kurup kurup,
Buruk buruk ardından baktığımız onlarca düş...
Göz kapaklarımızı zorlayan yaşlar
Ama asla akmayan,
Akamayan...
Bir tek biz vardık.
Onca yalanın içinde var olmaya çalışan,
İki küçük insan...
Bir tek biz!
Bütün yaralara rağmen
Hala hayata tutunmaya çalışan
Yalnız biz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Fotoğraf Karesi

Olmuyor

Sana Rağmen