Küçük Kırmızı Kurdelelerim
Yeniden çok fazla düşünür oldum her şeyi. Yeniden sorguladım
kendimi, seni yeniden sorguladım bugün. Yıktığımız, yeniden yaptığımız,
defalarca altında kalıp da yaralı çıktığımız duvarlarımıza baktım. Eskisi kadar
sağlam mı diye. Bir kez daha taşır mı bizi diye. Bir kez daha altında kalırsak
ölür müyüz diye.
Yaralarımıza baktım bugün. Bandajları özenle açtım.
Kabuklarını yoldum usul usul. Yeniden kanayacak mı diye bekledim nefesimi
tutup. 1,2,3,4,5,... Kanamadı yaralarım. Küçük izler kalmıştı sadece. Bir zamanlar
canımı yakan yaralar, hayatıma birer kurdeleden başka bir şey bırakmamıştı bu
kez. Yirmi yıl sonra bile baktığımda görebileceğim, tebessümle ve birer damla
yaşla hatırlayacağım küçük kırmızı kurdeleler...
Sonra senin yaraların... Defalarca kez kalbine açtığım
yaralar... Bilmeden, hiç istemeden. Eskimişti bandajların. Oynatılmıştı
kenarlarından. Kaşındıkça kaşımıştın sen. Kabuklarına baktım uzun uzun.
Yolduğumda ne kadar kanayacağını bilmiyordum. Yalnızca kanayacağını biliyordum.
Bu fikri kimse atamadı beynimden. Belki sen unutturursun diye düşündüm.
Yanılmıştım bir kez daha. Oluk oluk kanayacağına benden çok inanmıştın.
Yoldum kabuklarını. Saniyelerden 1'i bile söyleyemeden daha
göremedim kırmızı kurdeleleri. Oluk oluk akmaya başlayan kanını gördüm. Her
damlasında bana olan kırgınlıklarını, kustuğun nefretleri... Üzerinden yıllar
da geçse unutamadığın geçmişi gördüm. Bana beslediğin kini... Bir tek aşkın
içinde göremedim kendimi. Kötü olan her duyguya hapsetmiştin beni. Güzel
olanlara bulaşmamıştım bile.
Bugün ben, içime soktum seni. Dakikalar önce suratıma
nefretini kusarken, göğsümde sevdim saçlarını. En derinime bugün hapsettim ilk
kez. Kendimle verdiğim savaşta ben, çok yara aldım. Buna rağmen seni sağlam
çıkarmayı başardım.
Alnımı öpmeni istedim gün doğumunda. Sıcacık bir akşam
güneşine yürürken gözlerimizi kırpıştırarak, ellerimi tut istedim. İçine girmek
istedim bunca zaman sonra. Avaz avaz bağırdım her şeyi yüzüne de yine duymadın
beni.
Burnundan öperken uyan istedim.
Uyan da gözlerinle gül
sıcacık.
Göğsüne sok beni sıkıca.
Sıkmaktan ölsem de kollarında öleyim istedim.
Gelinin olmak istedim senin.
İhtimallerinin baş tacı olup
rüyalarını gerçeğe çevirmek istedim.
Uyanmadın rüyalarından.
Uyanmak istemedin.
Ben sensiz geçen saniyelerimle hesabımı kapattım da
Sen nefretini bensizliğe tercih etmekten çekinmedin.
Yorumlar
Yorum Gönder