Kayıtlar

yara etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

En Çok Nefret Yakışır Aşkın Üzerine

Resim
Bu gece; yaşanmış, yaşanmamış veyahut yaşanamamış onca şeyi koydum bir kutuya. Bugüne dek tanıdığım ya da yanlış tanıdığım kim varsa kim yoksa o kutuda. Ben bu gece yüreğimi çıkardım koydum önümdeki masaya. Sevmezsin diye beyaz ışığı, beyaz ışıkla donattım odamı. Yanlış tanıdığım insanlara bir yenisini ekledim bu gece. Çok koydum başına da. Bir zamanlar sevgimin önüne koyduğum çok; bu kez yanlışların önünde durdu. Sevgimden çok yakıştı buraya. Hoş! Sevgimi çirkinleştiren de aynı adamdı. Kulaklarını tıkayıp, gözlerini kapatıp da yaşarsın aşkı. Duymazsın gerçek dünyayı, görmezsin insanları. Doğru olan aşktır ve doğru aşk için gereken de soyutlaşmaktır. Somutlaştıranınsa yine aynı aşk olacağını bilemezsin tabi. Gün gelir seni rüyalarla buluşturan aşk; bir çırpıda uyandırıverir. Sonra dikilir karşına. Aşk sanıp da yaşadığını hiç çekinmeden kirletir. Yüz vermek olur adı ya da kendini çok değerli görmek. Hoş! Kendini sevdiğin adamın gözünden değerli de görmemişsindir ya hiçbir

Küçük Kırmızı Kurdelelerim

Resim
Yeniden çok fazla düşünür oldum her şeyi. Yeniden sorguladım kendimi, seni yeniden sorguladım bugün. Yıktığımız, yeniden yaptığımız, defalarca altında kalıp da yaralı çıktığımız duvarlarımıza baktım. Eskisi kadar sağlam mı diye. Bir kez daha taşır mı bizi diye. Bir kez daha altında kalırsak ölür müyüz diye. Yaralarımıza baktım bugün. Bandajları özenle açtım. Kabuklarını yoldum usul usul. Yeniden kanayacak mı diye bekledim nefesimi tutup. 1,2,3,4,5,... Kanamadı yaralarım. Küçük izler kalmıştı sadece. Bir zamanlar canımı yakan yaralar, hayatıma birer kurdeleden başka bir şey bırakmamıştı bu kez. Yirmi yıl sonra bile baktığımda görebileceğim, tebessümle ve birer damla yaşla hatırlayacağım küçük kırmızı kurdeleler... Sonra senin yaraların... Defalarca kez kalbine açtığım yaralar... Bilmeden, hiç istemeden. Eskimişti bandajların. Oynatılmıştı kenarlarından. Kaşındıkça kaşımıştın sen. Kabuklarına baktım uzun uzun. Yolduğumda ne kadar kanayacağını bilmiyordum. Yalnızca kanayaca

Kapalı Kutu

Resim
Yazmak istiyorum. Kağıtları, kalemleri, kalbimi paramparça etmek istiyorum. Yeniden kanasın istiyorum ellerim. Kalbimdeki kırıklar, ellerime batsın. Yansın canım. Kalbimden ziyade canım yansın istiyorum. Alevlerin arasından çekip almak istiyorum kalbimi. Buzların arasından kalbini çıkarmak istiyorum. Koymak istiyorum benim kalbimin yanıbaşına. Başımı omzuna koymak istiyorum. Göğsüne yatmak istiyorum her gece. Gözlerine dalmak istiyorum uzun uzun. Ezberlemek istiyorum bütün hayatını hece hece. Yağmur altında ısınsın diye tutmaktansa ellerini; yazın sıcağında kavrulduğu halde bırakmamak istiyorum avuçlarını. Bileklerine bir kelepçe takıp, hep burada kal istiyorum. Gittiğin yer olayım, seninle her yere geleyim istiyorum. Umuttan çocuklarımız olsun, gözlerin olsun gözleri. Saçları; senin saçların gibi koksun. Her sabah uyku kokan yüzünü öpeyim. Gözlerinin daldığı yerden seveyim seni istiyorum. Sesini kaydedip, olmadığın anlarda milyonca kez dinleyeyim. Seni gördüğüm yerde boynuna a