Her Sey

Yazmak istiyorum. Durmadan yazmak... Dumanı tüten sigaramın siluetinde gördüğüm yüzünü, en ince ayrıntısına kadar betimleyip, sadece seni yazmak istiyorum. Bir tutkuyu, bir aşkı, büyük bir sevdayı dizelere dökeyim diyorum, dizeler yetmiyor. Yetmiyor kelimeler. Acılarım da yetmiyor. Acıttığın yerlerim, kanamaktan vazgeçmiyor.

Utanmadan kanıyor ellerim. Tuttuğun ellerim... Baktığın gözlerim ağlayıp duruyor. Dokunduğun kalbim, her bir parçasını bir yerde bırakıyor. Acımıyor aslında. Canım sökülüp alınıyor yalnızca. Umutlarımın bilekleri kesiliyor yüzünü gördüğüm her an. Ve göremediğim gözlerini. Duyamadığım sesini ha bir de hissedemediğim tenini.

Yitiyor en sevdiğim renk. Mavi, gözlerin oluyor birden. Dokunduğum her şey sen oluyor. Ve sen oluyorum ben. Kendime bir daha nasıl döneceğimi bilmeden. Bıkmadan kanatıyorum kalbimi seni düşüne düşüne. Bilirsin işte ne denli inatçı olduğumu. Ne denli kırıldığımı, kırdığını bilirsin sen. Beni en az ben kadar bilirsin.

Düşündürür sonra beni gözlerin. Gözlerin, nefes aldığım her an düşündürür beni. Bir düş olursun çoğu zaman geceme ve bir düş kırıklığı; her günüme.

Acıyı severmiş insan. Canı yandıkça, o cam kırıklarını daha derine saplarmış. Yandıkça yakarmış kendi canını, yandıkça yakarım ben kendi canımı. Kalbimin en derinine saplarım kırıkları ki en derindeki seni yok edeyim artık. Elde kalan, kırıklarım olur. Buruklarım olur hayata dair. Sana dair aşk kırıklarım, kalp yanıklarım ve senli yarım kalmış her şey...

Yarım kalmış.
Her Şey.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Fotoğraf Karesi

Olmuyor

Sana Rağmen