Kayıtlar

yas etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yas

. . . Gülmüyordu gözlerinin içi bile gülen güzeller güzeli kız. Zoraki bir tebessümü tutuşturmuştu dudaklarına. Bir şey mi vardı? Yolunda gitmeyen, canını sıkan, mutlu etmeyen şeyler mi vardı hayatında? Yoktu. Sebepsizce asıktı yüzü. Sanki her an bir fırtınaya kurban gidecekti iğreti duran tebessümü. Öyle de oldu. Dakikalar içinde alt üst oldu bütün hayatı. Gözlerinin önünde, avuçlarından akıp gitti sahip olduğu en değerli varlığı. İlk aşkı, ilk kelimesi, ilk dayanağı kayboldu bir anda. Uzaklara gitti. Çok uzaklara. Son bir kez duyamadan sesini, son kez öpemeden gözlerini, "Babam!" diyemeden son kez; aldılar ellerinden.

Her Sey

Yazmak istiyorum. Durmadan yazmak... Dumanı tüten sigaramın siluetinde gördüğüm yüzünü, en ince ayrıntısına kadar betimleyip, sadece seni yazmak istiyorum. Bir tutkuyu, bir aşkı, büyük bir sevdayı dizelere dökeyim diyorum, dizeler yetmiyor. Yetmiyor kelimeler. Acılarım da yetmiyor. Acıttığın yerlerim, kanamaktan vazgeçmiyor. Utanmadan kanıyor ellerim. Tuttuğun ellerim... Baktığın gözlerim ağlayıp duruyor. Dokunduğun kalbim, her bir parçasını bir yerde bırakıyor. Acımıyor aslında. Canım sökülüp alınıyor yalnızca. Umutlarımın bilekleri kesiliyor yüzünü gördüğüm her an. Ve göremediğim gözlerini. Duyamadığım sesini ha bir de hissedemediğim tenini. Yitiyor en sevdiğim renk. Mavi, gözlerin oluyor birden. Dokunduğum her şey sen oluyor. Ve sen oluyorum ben. Kendime bir daha nasıl döneceğimi bilmeden. Bıkmadan kanatıyorum kalbimi seni düşüne düşüne. Bilirsin işte ne denli inatçı olduğumu. Ne denli kırıldığımı, kırdığını bilirsin sen. Beni en az ben kadar bilirsin. Düşündürür sonra beni gö

Şarkılar, Şiirler Yasta

Ötme bülbül. Ötme! Sen sen ol, gülü terk etme! Kaçıncı bitiş, kaçıncı gidiş, kaçıncı gözyaşı bu? Yüzümdeki çukurlar kaçtır doluyor gözyaşlarıyla? Olgunlaşır mı insan acıyla? Nasıl bir olgunluk bu peki? Kalbinin en derini acırken, elinden gelen hiçbir şey yokken nasıl olgunlaşacak insan? Yaz Çağla. Bir kez daha yaz. Kimsenin okumayacağı satırları sırala peşisıra. Belki hafifler omzuna binmiş acılar. Belki kabullenirsin bitişleri. Gidişleri kabullenirsin belki. Sahi; Kabullenir mi insan en sevdiklerinin gidişlerini? Sol yanına yatırdığı, gecelerce kokusunu içine çektiği adamın gidişi nasıl kabul edilebilir ki? "Gitme" demişken, Nasıl çekip gider ki insan? Birliktelik her daim mutluluğu mu gerektirir? Birlikte ağlamaz mı iki insan? Mutsuz olunmaz mı? "Yeter ki onunla olsun. Gerekirse mutsuzluk olsun." Denmez mi? Aşkın en büyük fedakarlığı değil midir mutluluktan vazgeçmek? Ya kokusu sinmişse evin her yerine? Ya sinmişse yastığa? Baş kon