Kayıtlar

öğrenmek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Adam Düşünün

Resim
Gözlerinizin önünde sevdiğiniz adamın, Başka kadını sevdiğini düşünün. Yanıbaşınızda oturup, Kaçamak sevişlerini... Yer yer doluşlarını gözlerinin. Uzaklara dalışlarını düşünün. Korkmayın! Ağrılar girmesin kalbinize. Canlandırın gözünüzün önünde Her detayına kadar! Umutlarınızın, aşkınızın başrolü yaptığınız adamın, Başka kadını sevdiğini düşünün. Sesinizi de çıkaramıyorsunuz buna. Aşkınızın karşılığı yok çünkü. Söyleseniz; Bir daha göremezsiniz yüzünü. Bir daha duyamazsınız sesini belki de. Bir adam düşünün. Kana kana severken siz onu, O da kana kana seviyor başka bir ruhu. En az, Sizin onu sevdiğiniz kadar... Acıyor değil mi? Düşündükçe ağrılar giriyor kalbinize. Gözlerinizi yaşlar acıtıyor belki Akmasın diye sıktıkça siz. Dualar ediyorsunuz belki de Görmemek için. Peki bunun gerçek olduğunu düşündünüz mü hiç? Bir kadının bu denli yandığını anlayabildiniz mi? Gururlu bir kadın bunu kabullenir mi? Çeker mi sineye? Taş basar mı kalbine? O diye y

Masal

Bu hayal meyal masal, hep okuduğum mu? Her insan, hayatının bir döneminde masal gibi bir aşka sahip olmuştur. Sonu, masallar gibi değil de hüzün denizinde boğulmuş iki insan yaratarak bitmiştir genelde. Ya da şöyle bakalım: Her insan masal gibi bir aşka sahip olacaktır ömrünün bir yerinde. Her kadın, sevecektir masalını. Sıkı sıkıya bağlanacaktır ona. Prensini bulmuş prenses misali. Mutlu son hayal etmiştir aşkına. Mutlu bir yuva... Gel gör ki öyle olmamıştır çoğu zaman. Öyle olmayacaktır çoğu zaman. Aşk bitecektir, bitecektir aşklar. Çöpe atılacaktır bütün fotoğraflar. Sevdaya dair yazılmış satırlar kendini çöpte bulacaktır bir anda. Çünkü mutlu başlayan hiçbir masal mutlu sonla sona ermeyecektir. Çünkü gerçek dünyadır burası. Masallardaki hayat yoktur burada karşımızda. Kime çok değer verirsen, o erken gider. Ve değer verdiğin herkes, eninde sonunda çekip gider.

Enkaz

Yeni bir hayata başlayabilmek için hayatımdan çıkardığım adamın gözlerindeki umutsuzluğu gördüm bugün. Gözlerindeki bulutları, akmamak için göz kapaklarını parçalayan damlaları gördüm. Sonra ben ne zaman bu kadar kötü biri oldum diye düşündüm. Onu kırmıştım. Bir zamanlar da o beni kırmıştı evet. İntikam alma gibi bir niyetim olmamıştı. Ya da olmuş muydu içerlerde bir yerde? Kalbinin acımasının ne demek olduğunu en iyi ben bilirdim. Buna rağmen nasıl incitmiştim o adamı? Ve işte karşımdaydı. Bana ne dediği belirsiz gözlerle bakıyordu. Belki nefret gizliydi o bakışlarda belki de hala seviyordu. Kanaya kanaya sevmeye devam ediyordu benim bir zamanlar yaptığım gibi . Peki ben nasıl unutmuştum onu? Ardından ağıtlar yakarken, nasıl uğurlamıştım kalbimden? Peki şimdi ne olacaktı? Nasıl yaşayacaktı adam? Gülecek miydi yüzü? Ne mutlu edecekti onu? Ya da var mıydı artık onu mutlu edebilecek bir şey? Yarattığım enkazın yanından geçtim bugün. Öylece bana bakan gözleri görmezden gelip başı

Her Sey

Yazmak istiyorum. Durmadan yazmak... Dumanı tüten sigaramın siluetinde gördüğüm yüzünü, en ince ayrıntısına kadar betimleyip, sadece seni yazmak istiyorum. Bir tutkuyu, bir aşkı, büyük bir sevdayı dizelere dökeyim diyorum, dizeler yetmiyor. Yetmiyor kelimeler. Acılarım da yetmiyor. Acıttığın yerlerim, kanamaktan vazgeçmiyor. Utanmadan kanıyor ellerim. Tuttuğun ellerim... Baktığın gözlerim ağlayıp duruyor. Dokunduğun kalbim, her bir parçasını bir yerde bırakıyor. Acımıyor aslında. Canım sökülüp alınıyor yalnızca. Umutlarımın bilekleri kesiliyor yüzünü gördüğüm her an. Ve göremediğim gözlerini. Duyamadığım sesini ha bir de hissedemediğim tenini. Yitiyor en sevdiğim renk. Mavi, gözlerin oluyor birden. Dokunduğum her şey sen oluyor. Ve sen oluyorum ben. Kendime bir daha nasıl döneceğimi bilmeden. Bıkmadan kanatıyorum kalbimi seni düşüne düşüne. Bilirsin işte ne denli inatçı olduğumu. Ne denli kırıldığımı, kırdığını bilirsin sen. Beni en az ben kadar bilirsin. Düşündürür sonra beni gö

Çok Şey Öğrenmek

Ömrünüzün bir yerinde mutlaka sorgulamışsınızdır ömrünüzü. Varoluşunuzu, ne yönde yürüdüğünüzü ve neden yürüdüğünüzü. Kimsenin olmadığı bir sahilde dalga sesleri eşliğinde adımlarken serin kumları, mutlaka düşünmüşsünüzdür eski aşklarınızı. İlk heyecanı, ilk elini tuttuğunuz, öptüğünüz insanı hatırlamış ve gülümsemişsinizdir. Ya da bir iki damla yaş armağan etmişsinizdir ardından. Küçük adımlar karşısında duyulan büyük mutluluklar esir almıştır kalbinizi. "Azıcık huzur" demişsinizdir. Kanaat etmişsinizdir aza. Çoğa sahip olmak varken, yetinmeyi seçmişsinizdir. Ve şimdi hayatınızın bir döneminde de olsa size eşlik etmiş insanların her birini düşünün. Nerede, kiminle? Sizin en az bir kez sahip olduğunuz o aşka sahip oldu mu ve yaşadı mı o mutluluğu? En az bir kez sevmiş, en az bir kez ağlamış ve gülmüşseniz, çok şey öğrenmişsiniz demektir.