Kayıtlar

ask etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Adam Düşünün

Resim
Gözlerinizin önünde sevdiğiniz adamın, Başka kadını sevdiğini düşünün. Yanıbaşınızda oturup, Kaçamak sevişlerini... Yer yer doluşlarını gözlerinin. Uzaklara dalışlarını düşünün. Korkmayın! Ağrılar girmesin kalbinize. Canlandırın gözünüzün önünde Her detayına kadar! Umutlarınızın, aşkınızın başrolü yaptığınız adamın, Başka kadını sevdiğini düşünün. Sesinizi de çıkaramıyorsunuz buna. Aşkınızın karşılığı yok çünkü. Söyleseniz; Bir daha göremezsiniz yüzünü. Bir daha duyamazsınız sesini belki de. Bir adam düşünün. Kana kana severken siz onu, O da kana kana seviyor başka bir ruhu. En az, Sizin onu sevdiğiniz kadar... Acıyor değil mi? Düşündükçe ağrılar giriyor kalbinize. Gözlerinizi yaşlar acıtıyor belki Akmasın diye sıktıkça siz. Dualar ediyorsunuz belki de Görmemek için. Peki bunun gerçek olduğunu düşündünüz mü hiç? Bir kadının bu denli yandığını anlayabildiniz mi? Gururlu bir kadın bunu kabullenir mi? Çeker mi sineye? Taş basar mı kalbine? O diye y

Belki Diyorum Yine

Bu gece; yaşanmış, yaşanmamış veyahut yaşanamamış onca şeyi koydum bir kutuya. Bugüne dek tanıdığım, ya da yanlış tanıdığım kim var kim yoksa o kutuda. Ben bu gece; yüreğimi çıkardım koydum önümdeki masaya. Sevmezsin diye beyaz ışığı, zifiri karanlığa boyadım geceyi. Mumlarımla aydınlattım biraz biraz. Tütsülerimle ahenk kattım. Ve açtım şarabımı. Sana içtim. En başa... Annenin rahmini terk ettiğin güne, ve bensiz geçirdiğin, sensiz geçirdiğim bir güne daha içtim. Yapıp yapıp, birer birer yıktığım, yaktığım umutlarımı koydum önüme. En güzellerini seçtim. Tuhaftır ki umutlar, küle de dönse yeniden yakılabiliyor. Bir kez daha yaktım hepsini. Çünkü ben hep korktum. Sahip olmaktan, ait olmaktan korktum hep. Geçtim sahiplik eklerini. Bir olmak korkuttu beni. Defalarca kez yakıp yıktığım adamın kalbini bir kez daha kırabilme ihtimalim korkuttu. O yüzdendir nerede olabileceğini tahmin dahi etmeden, gidebileceğin yerlere gidişim. Ve yine korkup hiçbir kapıyı çalmadan geri gelişlerim. Sır

Benim Gördüğüm

Bitebilir mi bir gün hayat? Sevinçler, umutlar, yalnızlıklar... Söylenecek sözler biter mi bir gün? Dünya bir gün geçer mi dönmekten? İsyan eder mi evrene; sen, ben gibi? İnsan umutları olduğu sürece yaşar. İnsan planlar yapar yıllar sonraya. Çoğu zaman alt üst olur planlar. Hayatın ışıkları kapanır çoğu zaman. Tutunabileceğin dal sınırlıdır. Bir gün sona erer o dallar. Kaybolur her şey gibi. Umut gibi, sevgi gibi. Tek şey baki kalır geriye. Yani bence. İnsanı terk etmeyen tek şey hüzündür. İstisnası yok! Her daim hayatındadır hüzün. Farklı kostümler giyer, insanın içinde gezer. Beklemediğin anlarda çıkar karşına hüzün. En mutlu olduğun anda, gelir oturur bazen başucuna. Bitebilir bir gün hayat. İnsanlık, umutlar biter bir gün. Ardında kalan tek şeydir hüzün. Aslında her gün gördüğün, buna rağmen güldüğün. Kalemim bitebilir bir gün. Tükenebilir dizelerim, kelimelerim. Umutlar benzer, sevinçler benzer, acılar ise aynıdır bazen. Lakin AŞK; yalnızca benim gördüğüm! Kasım 2013 İz

Mert Olan Her Sey

Gidişinin ardından geçen kaç vakit vardır bilemem. Saydım demem! Sana asla yalan söylemem. Bitişimin kaçıncı mevsimi geçmiştir bilir misin? Saydın mı beni ardında bıraktığın günleri? Geceleri sardın mı koynunda beni sarar gibi? Saklamadan gözyaşlarını Bu kez içine atmadan... Hıçkıra hıçkıra ağladın mı? Gecelerce... Güneş doğduğunda ise yaşıyor gibi yaptın mı hiç? Sen hiç sevdin mi beni? Kalbini kanatırcasına kana kana sevdin mi? Uyurken ben, Öptün mü saçlarımı? Kokumu hapsettin mi içine? Ben senin dokunduğun her saç telimi kestim sen gittikten sonra. Sen kokan yastıklara dokunmadım. Bir daha dönmedim sol yanıma. Nereden bilirdim ki yine geleceksin? Ve bilebilir miydim Beni benden çok seveceksin. Gidişinle hayatımdan uğurladığım mert olan her şeyi bir kez daha hayatıma almak, zor geldi bana. Bir kez daha gözlerine bakabilmek, tutabilmek ellerini korkuttu fazlasıyla. Kaybetme korkusu, göğsünde uyuma mutluluğundan ağır geldi. Git dedim sana! Uğruna canımı v

Enkaz

Yeni bir hayata başlayabilmek için hayatımdan çıkardığım adamın gözlerindeki umutsuzluğu gördüm bugün. Gözlerindeki bulutları, akmamak için göz kapaklarını parçalayan damlaları gördüm. Sonra ben ne zaman bu kadar kötü biri oldum diye düşündüm. Onu kırmıştım. Bir zamanlar da o beni kırmıştı evet. İntikam alma gibi bir niyetim olmamıştı. Ya da olmuş muydu içerlerde bir yerde? Kalbinin acımasının ne demek olduğunu en iyi ben bilirdim. Buna rağmen nasıl incitmiştim o adamı? Ve işte karşımdaydı. Bana ne dediği belirsiz gözlerle bakıyordu. Belki nefret gizliydi o bakışlarda belki de hala seviyordu. Kanaya kanaya sevmeye devam ediyordu benim bir zamanlar yaptığım gibi . Peki ben nasıl unutmuştum onu? Ardından ağıtlar yakarken, nasıl uğurlamıştım kalbimden? Peki şimdi ne olacaktı? Nasıl yaşayacaktı adam? Gülecek miydi yüzü? Ne mutlu edecekti onu? Ya da var mıydı artık onu mutlu edebilecek bir şey? Yarattığım enkazın yanından geçtim bugün. Öylece bana bakan gözleri görmezden gelip başı

Her Sey

Yazmak istiyorum. Durmadan yazmak... Dumanı tüten sigaramın siluetinde gördüğüm yüzünü, en ince ayrıntısına kadar betimleyip, sadece seni yazmak istiyorum. Bir tutkuyu, bir aşkı, büyük bir sevdayı dizelere dökeyim diyorum, dizeler yetmiyor. Yetmiyor kelimeler. Acılarım da yetmiyor. Acıttığın yerlerim, kanamaktan vazgeçmiyor. Utanmadan kanıyor ellerim. Tuttuğun ellerim... Baktığın gözlerim ağlayıp duruyor. Dokunduğun kalbim, her bir parçasını bir yerde bırakıyor. Acımıyor aslında. Canım sökülüp alınıyor yalnızca. Umutlarımın bilekleri kesiliyor yüzünü gördüğüm her an. Ve göremediğim gözlerini. Duyamadığım sesini ha bir de hissedemediğim tenini. Yitiyor en sevdiğim renk. Mavi, gözlerin oluyor birden. Dokunduğum her şey sen oluyor. Ve sen oluyorum ben. Kendime bir daha nasıl döneceğimi bilmeden. Bıkmadan kanatıyorum kalbimi seni düşüne düşüne. Bilirsin işte ne denli inatçı olduğumu. Ne denli kırıldığımı, kırdığını bilirsin sen. Beni en az ben kadar bilirsin. Düşündürür sonra beni gö