Alkımın Güneşi "Bölüm 22"
Hastaneden çıktığımızda yeteri kadar karışık olan kafam daha da bulanmıştı. Kalbim daha çok kırgındı artık. Hatta bundan daha fazla kırılamazdı herhalde. Canım daha fazla yanamazdı. Artık yapmam gereken tek şey vardı. Güneş'i sonsuza dek aklımdan, kalbimden atmak... İşin kötüsü bunu yapacak ne isteğim vardı ne de cesaretim. Güneş benim inancımdı. Yaşama tutunmama tek sebepti. Umudumdu Güneş. Cennetimdi. Her yeni güne uyanmama sebep ondan başkası değildi. Yüzüm gülüyorsa, o yanımdaydı. Onsuz geçirdiğim her saniye canımdan can alıyordu adeta. Hayatımı bu denli kaplayan adamı unutmam gerekiyordu şimdi. Canımdan can katıp da sevdiğim adamı bir çırpıda unutmalıydım. Birlikte hiç uyunmamış gibi. Yemekler yapılmamış, şarkılar söylenmemiş gibi. Bir çırpıda unutmam gerekiyordu onu şimdi. Hemen şuan! Yoksa acırdı. Daha ne kadar acıyabilirdi ki? Ama acırdı işte canım. Onu şu saniye unutmazsam ne kabuslarım eksik olurdu ne de gülebilirdi artık yüzüm. Peki ha diyince unutuluyor