Kuyu



"Aklımı geri ver, sende kalmasın. Başka vücutları sevip de sen sanmasın.
Aklını geri al, bende kalmasın. Başka vücutları sevip de ben sanmasın."

Yeniden gelsen dünyaya, bir daha yaşasan onca aşkı; yine tadamayacaksın sana olan sevdamı. Nasıl taptığımı, nasıl gözümü kararttığımı iyi bilirsin. Bu yüzden paramparça olan benim; çiçek açan sensin. Bu yüzden kırıkları her yerine batan benim; paçasındaki tozu silkeleyip yoluna devam eden sensin.

Karşına çıkacak olan kadınları sakın ben sanma. Çünkü yoktur benim kadar aptalı; kendini yoksayıp da senin mutluluğun için uğraşan... Senin kadar zekisi de yoktur.

Nasılsa kendini parçalayan biri vardı. Sen neden parmağını kımıldatacaktın ki? Sevgiyse sevgi, tutkuysa tutku, zevkse zevk... İstediğin her şeyi aldın. Beni bile aldın benden. O kadar çok düşündüm ki seni; kendimi unuttum. Yemek yedim mi? Uyudum mu? İyi miyim? Sormaz oldum kendime. Aynalara da bakmaz oldum utancımdan. Kendimle yüzleşmekten korkar oldum. Biliyordum çünkü seni haksız çıkaracağımı. Sonra yine kendime kızacaktım.

Böyle de yine çok bir şey değişmedi. Bileklerimdeki kesikleri görünce anladım bana ne kadar değer verdiğini. Kanayan yerlerimi, acıyan kalbimi öpmediğinde anladım beni ne kadar sevdiğini. Her defasında yaptığın gibi beni yine cezalandırınca anladım hiç değer vermediğini.

Bu kez anladım. Hiç olmadım ruhunda. Göğsünde yatmadım hiç. Ne içinde ne dışında... Her şeyin oldum senin ama hiç dokundurtmadın hayatına.

Bir daha bu kadar sevilmeyeceğin gerçeğiyle yaşaman gerekiyor artık. Benim de bir daha bu kadar sevemeyeceğim gerçeğiyle...

Hiç benim olmayan yıldız dolu düşlerimdin. Bir gün olma umuduna öyle sıkı sarılmıştım ki aynı kuyunun etrafında dönüp durduğumu fark etmedim bile. En sonunda düştüm işte. Şimdi sen tepemde çaresiz halime bakıp kahkahalarla gülüyorsun. Salyalarını saçlarımın her yerinde hissedebiliyorum. Çaresizim evet ama çıkacağım bu kuyudan. O zaman geçeceğim karşına. Sürükleye sürükleye seni sokacağım aynı kuyuya.

Vazgeçtim. Bu bir savaşsa eğer; sen kazandın, ben kaybettim. Yok eğer aşksa yine öyle. Sen; sevgimi, aşkımı, huzurumu ve umudumu kazandın. Ben ise gururumu, şerefimi ve mutluluğumu kaybettim.

17 Ocak 2020

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Fotoğraf Karesi

Olmuyor

Sana Rağmen