Kayıtlar

Tıpkı Ben

Nerden tanıyorum seni? Yüzün tıpkı ben gibi. Onlarca acı yüklenmiş omzuna ve kırışmış alnın. Bir şeyler düşünüyorsun belli ki. Kaşların çatık, uzaklara dalıp gidiyorsun tıpkı benim gibi. Bu düşünceler yabancı değil. Gözlerin hiç değil. Daha önce görmüşüm sanki. Sevmeye yeltenmemişim ama. Uçurumlar korkutur hep beni. Ve onlar birer uçurum. Yapmam gerekenin ne olduğunu bilmiyorum aslına bakarsan. Baksam, intiharların en büyüğü. Bakmasam da yavaş yavaş çağırırım ölümü. Ne yaparsam yapayım, öldüreceksin beni. Tanıyorum seni. Hiç yabancı değil gözlerin. Bakışların yabancı değil. Sen yabancı değilsin bana. Kalbim, sana yabancı değil. Tanıyorum da bulamıyorum bir türlü seni daha önce nerede sevdiğimi. Ne zaman incelediğimi yüzünü bilmiyorum aslına bakarsan. Hatırlat bana.

Sayet Olursem Bu Gece

Şayet; Ölürsem ben bu gece, Kim bilecek nedenini? Beni öldürenin ne olduğunu bilen var mı? Günden güne ölüyorum. Hisseden var mı? Ne yazacak otopsi? Kan kaybı yahut kalp krizi. Kim bilecek için için eriyip tükendiğimi? Kim bilecek Kalbimin taşıdığı onlarca hüznü? Onlarca gözyaşını ve  Bu güne kadar milyon defa öldüğümü? Gidersem öksüz mü kalır dağlar? Yarım mı kalır şarkılar? Çıkar mı nazı çekecek biri daha? Peki yaşar mı Çağla her gün ölürken içten içe? Bir daha gülebilir mi bu gece? Bir sabah daha olur  Ve doğar mı güneş evime? Mutluluk yanaşır mı sineme? Ben ölürsem bu gece, Kimse bilmez beni öldüreni. Ölürsem şayet, Cinayete kurbandır bir tek. Ve bir katilim var. Nefeslerimi, umutlarımı, kalbimi Çalan, Paramparça yapan bir katilim var. Yüzü bende kaldı. Çiçekler susuz, Şarkılar yarım. Sevdaya dair her şey yarım. Bir şarkı bitti Ve bir şiir yarım. Umut, huzur, tebessüm Hepsi yarım. Sevdiğim şehir yarı

Oylesine

Yıllardır üstüne titreye titreye insan seven biriyken; Dostum tarafından bile incitilmek ağır gelir oldu artık. Neydi peki eksik kalan? Yarım kalan biram mıydı? Yoksa küçük kedime sunamadığım sevgim mi? Yoksa her defasında milyon kez gösterdiğim Hiçbir zaman görülmeyen Dostluklarım mıydı? Aşklarım mıydı yarım kalan? Şimdi tamam oldum derken Hep ben mi yok oldum? Hep ben mi harap oldum her aşktan? Ben mi yara aldım yalnız? Bir tek ben mi çektim böylesi acıları? Zor muydu bir kalpte yaşamak? Bile isteye girdiğin bir kalbi kırmamak Çok mu zordu be azizim? Yetmedim mi? Acılarım yetmedi mi? Sevgim yetmedi mi? Umutlarım yetmedi mi? AŞK yetmedi mi???

Dar Hejiroke

Gecenin zifirisinde küçük hücrenin bir köşesine sinmiş küçük bir kız var. Dünyanınsa o kızdan yok haberi. Göğsünde; yaraları... Derin mi derin. Acı mı acı. Kanıyor durmadan elleri. Durmadan yazan elleri kanıyor. Umutları kanıyor küçük kızın. Uykuları, saçları, bütün rüyaları kan kokuyor. Küçük bir kız, dizlerini göğsüne çekmiş ağlıyor gecenin sinesinde. Geceye sığınıyor. Saçlarını sigarasının dumanı okşuyor ve boşluk doluyor kollarına. Hayallerine gün batıyor. Doğmuyor hiçbir gün. Hiçbir mutluluk doğmuyor kızın gecesine. Bir hayalini daha sigarasıyla birlikte söndürüyor küçük kız. Bir umudunu daha öldürüyor. Sevdikçe sevilmiyor. Sevmiyor onu hiç kimse. Saçlarını kimse okşamıyor. Umut okşamıyor. Ve rüyaları! Birbirinden güzel bin bir rüya tersine çıkıyor. Bir damla daha yaş düşüyor yanaklarına. Gamzelerine birer damla daha yaş gömülüyor. Biraz daha yitiyor değerler. Güzel olan her değer terk ediyor küçüğü. Küçüğü terk ediyor hayat.

ASK KENTIM

İçimde bir tufana davetiye çıkaran heceler var. Dizeler var haykıran 'SEN' diye diye. Ve bir his var kalbimde. Sevda neymiş, niyeymiş? Var olan tüm şiirleri yakıp yıkan... Aşkı yeniden yaratan bir his... Bir başına var olan, günden güne çoğalan kocaman bir his! Bir kalp var ait olduğum. Ait olmaktan ziyade BEN olduğum bir kalp! Aşk olduğum! Aşk olsun sana adam! Sana bu gönülden sevda olsun bütün aşkları utandıran! Sen olsun başkentim. Aşk kentim yalnız sen olsun. BİR ÖMÜR... Umut olsun ve huzur! Sözlükteki anlamı kıskandıracak boyuttan! Dün de sen! Bugün de sen! Yarın da sen! Umut da sen! Hayal de sen! Yakamda sen! Acım da sen! Yasım da sen! Huzur da sen!  Günüm de sen! Gecem de sen! İçim de sen! Dışım da sen! Ölüm de sen!  Yasam da sen! Ah bir bilsen! Gönlümde oturduğun yeri biliyor musun sevgilim? Farkında mısın sahip olduğun merkezin Ve hep sahip olacağın? Bir ömür!!! Seni seviyorum aşk! Kalbimdeki yerini seviyorum. Kalbimdeki izler

ADAMA IKI SATIR

Sevgilim benim; Gelişiyle darmadağın hayatımı bir anda toparlayan; kalbime, evime, yaşamıma yeni anlamlar katıp huzurun bin bir tonuna boyayan adam! Yanı başında su gibi akan zamanlarımız var bizim. Aslına bakarsan, senin yanında geçen günlerin hepsi su gibi! Geçtim dakikaları, saatleri... Kısacık, küçücük zamanda; kocaman yer ettin kalbimde. Kalbimde ve bana ait her yerde... Bana ait her şeyde, sana ait her şeyden biraz var. Aslına bakarsan; birazdan fazla var. Umudun nasıl bir şey olduğunu öğrendim ben. Bir adamın nasıl sevileceğini öğrendim. Her an onu düşünmeyi öğrendim mesela. Her saniye yanı başında olmayı istemeyi... Hayallerime başrol verdim sonunda. Hayatımın ana karakteri işte tam da burada. SOL YANIMDA... Ömrün; ömrüme, ellerin; ellerime, kalbin; kalbime karışsın sevgilim. Karışsın ve sonsuza dek öyle kalsın. Seni seviyorum adam. Seni çok seviyorum.                                                                                                 KÜCÜGÜN

Buruk Dusler

Mayıs görünümlü bir Mart gecesinde Ilık ılık esen rüzgar, çarpıp geçerken tenimize; Kim bilir kaçıncı sigarayı bastırmıştık kül tablasına... Kurduğumuz kim bilir kaçıncı hayal yok olup gitmişti ellerimizde... Ve biz; Dünyanın bütün yükünü sırtına almış İki küçük insandık. Biz o gece buruşturup çöpe attık Bütün kırgınlıklarımızı. Hayata karşı aldığımız bütün yenilgiler Yok oldu bir anda. Yalnız biz vardık. Yalnız sigaralarımız vardı. Yalnız kısık sesle çalan müziğimiz Ve düşlerimiz... Ceplerimizden taşan düşlerimiz... Kurup kurup, Buruk buruk ardından baktığımız onlarca düş... Göz kapaklarımızı zorlayan yaşlar Ama asla akmayan, Akamayan... Bir tek biz vardık. Onca yalanın içinde var olmaya çalışan, İki küçük insan... Bir tek biz! Bütün yaralara rağmen Hala hayata tutunmaya çalışan Yalnız biz...