Kayıtlar

bayım etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Alkımın Güneşi "Bölüm 2"

Resim
                     Oda, daire hatta bütün bina yüksek bir sesle uyanmaya yüz tutmuştu. Kıyamet mi kopuyordu ne oluyordu? Saat kaçtı ve bu ses neyin nesiydi?                         Koray; bizi uyandırmak için gece hayatı müziklerinden birini öğlen on iki gibi uyuduğumuz odada son seste açmıştı. Ne kıyamet kopmuştu ne başka bir şey... Ayıp denen bir şey vardı. Böyle uyandırılır mıydı insan?             Koray'ın bakışlarına göre ondan daha öte ayıp bir durum varmış ortada. Şaşkınlıkla gözlerini bana doğrultmuş bakıyordu gözlerimi açtığımda.             -"Ne var Koray? Kapat şu müziği uyuyoruz."             Uyuyor muyuz? Kim uyuyor benden başka? Yataktan doğrulmama engel olan şey de ne? Ahh! Gece yüz yüze uyuduğum adama popomu dönmüştüm ve sıkıca sarılmıştı bana. Sevgilisi mi sanmıştı acaba beni? Sahi var mıydı sevgilisi? Yoktur canım. Olsa bu kadar sıkı sarılmazdı herhalde. Lafa bak ya! Ne demek bu kadar sıkı sarılmazdı? Sarılırdı yine ama bu kada

Alkımın Güneşi "Bölüm 1"

Resim
Günlerdir kafam hayli dağınık, canım fazlasıyla sıkkındı. Uzun zamandır mutsuzdum aslında ama son olaylar daha fazla tetiklemişti sanki mutsuzluğumu. Ben yeteri kadar mutsuzken, daha fazlasını sunmuşlardı bana. İsteyip istemediğimi sormadan üstelik... Yalnız kalıp beynimdeki konuşmaları, komplo teorilerini ve bilumum senaryoyu dinlemek, her birine yenisini ekleye ekleye kendimi yiyip bitirmek istemiyordum. Alsancak'a geldiğimde kuzenimi arayıp yanıma çağırdım. Bir şeyler anlatacağımın farkındaydı ve en az benim kadar sabırsızdı. Başımın etini yedi resmen artık anlat diye. En sevdiğimiz kafeye gidip kahvelerimizi söyledikten sonra yavru bir kedinin mama isteyen bakışlarıyla gözlerini yeniden üzerime dikti.                         Bütün hikayeyi anlattıktan sonra ilk defa bir adama bu denli nefret beslediğimi fark ettim. Bu nefret; karşılaşabileceğim her sevgiden güçlüydü. Beynimi ele geçirdiği an, kurduğu planlara inanamamıştım ama nefrete zaafım vardı. Elbette ne isterse

Eksik Nefes'in Sesli Halleri

Resim
Merhabalar Aşağıdaki linkler Eksik Nefes'in denemeleri ve şiirlerini temsil ediyor. Hepsi sahibinin yani benim sesimden. Bir göz atın derim :) Belki Diyorum Yine Bazı Adamlar Bayım Yalnızlığın Mumu

Umut Yeşili

Resim
Önümdeki boş sayfaya bir o kadar dolu bir kalple bakıyorum saatlerdir. Kalem parmaklarımda döndü bir bir. Defalarca... Saatlerdir kalem, her iki parmağımın arasını dolaştı. Karalanmadı kağıt. Kalbimin dilini beynim çözemedi ilk defa. Saatlerdir konuştuğu dili anlamaya çalışıyor. Şimdiyse bir şeyler saçmalanıyor. Yalnızlık vardı. Umutsuzluk... Bir huzursuzluk da vardı. Güzel rüyalar vardı sonra. Gerçekler ne kadar acıysa rüyalar o kadar güzeldi. Yalnızca sevgi yoktu, aşk yoktu. Güzel bakan bir çift göz yoktu mesela. Yatağın boş tarafı vardı. Bir nefes eksikti ensemde. Başımın altında bir omuz... Avuçlarımda bir avuç eksikti ve benim nefesim eksikti en çok. En çok ben eksiktim. Kahvaltıda bir bardak çay eksikti. Akşamları bir kadeh şarap. Yağmurlarda bir tutam kahve kokusu eksikti. Ruhum eksikti bir de. Güzel olan her şey eksikti. Sonra sen geldin. Aylardır bekliyormuşum gibi bir çırpıda üstüne giyindin "Bayım"ı. İncecik parmaklarını yüzüme düşen her saç

Bayım

Resim
Hayır bayım! Karıştırdınız sanırım beni başka biriyle. Yahut birileriyle. Celladınız olmaya gelmedim ben. Umuttan küçük demetler verip, Alıştığınız an almayacağım umutlarınızı ellerinizden. Güneşin doğacağı sözünü vermişsem; Gecenin en zifirisinde bile doğuracağım güneşi Sizin için. Yeni intiharlar öğretmek değil amacım. Kalbinize hançer saplamaya hiç niyetim yok. Evrenin kıskandığı gözlerinizden Yaşlar da dökmeyeceğim inci inci. Ağrılarla sınamayacağım beyninizi. İncecik parmaklarınızı yumruk yapıp, Duvarlarla da buluşturmayacağım. Avuçlarınızı öpeceğim bunun yerine. Başınızı dizlerime koyacağım bayım! Sabaha kadar saçlarınızı okşayacağım. Gözlerinizin içine içine konuşacağım içimden. İçimden şiirler yazacağım size. Ve yine içimden okuyacağım. Yakınınızda olacağım her zaman. Kötü olduğunuzu düşünürsem, Koşup geleceğim gecenin köründe. Ağladığınızı görmemek için Kör edeceğim gözlerimi. Tebessümünüzle yeniden göreceğim sizi. Hayır bayım! Ben dokunduğumda;