Bazı Adamlar



Boğulduğumu, nefes alamadığımı hisseder oldum bu aralar. Boğan kim derseniz yine benim aslında. Sebepleri ürettim belki ama sonuçların böylesine ağır olacağı geçmezdi aklımın ucundan. Ne zaman bu kadar yalnız kaldım ben? Ne zaman böylesi yoruldum yalnızlıktan? Kaçacak delik arardım kalabalıkların içinde bir zamanlar. Şimdi ne değişti de bir ses arıyorum küçük hücremde?

Ayaklarımı uzatıp elime kahvemi aldığımda en sevdiğim diziye odaklanamıyorum bir aralar vakit bulamazken. Bir aralar sessiz kaldığım an yokken artık kendi sesimi unutuyorum. Büyük mutluluklarla yaptığım en sevdiğim yemekleri yiyemiyorum artık. Tek başına en güzel yemek bile berbat oluyor sanki. Tuzu eksik kalıyor ve sonradan ekleyince de düzelmiyor. Ya da pişmiyor mesela böreğin altı. Umutlarım gibi çiğ kalıyor. Ne yaparsan yap!

Çift kupam kullanmadıkça toz bulutuna dönüşüyor. Kalbimin yarısını tamamlayan yokken kullanasım gelmiyor. Kapımı kilitlemeden yatağa giremiyorum artık. Güveneceğim bir insan yok artık evimde. Bir aralar her an misafiri olan evim, bu aralar duvarların sessizliğini ağırlıyor.

Sonsuzluğun notasının yokluğunu damarlarımda bir nabız gibi hissediyorum da varlığı artık uğramıyor yanıma. Aşk yok artık aşk için atan küçük yüreğimde.

Sevilmeyi, doyasıya, delicesine aşık olmayı, aşkı buram buram yaşamayı bütün kalbimle istedim de bir kez olsun nefesimi durdurmadı aşk. Kesmedi soluğumu. Filmlerdeki aşklar benim hayatıma uğramadı. Aşık olmadı kimse bana mesela Ayaz gibi ya da Yaman... Ya da ne bileyim işte!

Ben sevdim. Aşık da oldum. Mesela Öykü gibi ya da Mira... Ya da ne bileyim işte!

Aşka aşık oldum ben kendimi bildim bileli de aşk beni sevemedi hiçbir zaman. Mesela sarhoşken kapıma gelen adamın ayıkken aklına gelmedim hiçbir zaman. Ya da bir gece sıkı sıkı sarılıp göğsüne yatıran adam, ertesi gün başka bir kadından bahsedecek kadar yüzsüz olabildi yüzüme karşı. Bazen de geleceği olmayan adamlar güven abidelikleriyle başımı döndürmeyi denedi. Bazı adamlar hiç sevmedi kalbimi. Ellerimi sevdi, bazen tenimi. Bacaklarımı mesela. Ya da kısacık boyumu ve balık etli oluşumu.

Bazı adamlar, onları sevmemi sevdi. Gözümde o kadar büyüttüm ki kendilerini o noktada görebildiler. Beni göremediler kalplerinde. Yanlarında göremediler. Bazıları eski sevgilisinin açtığı yarayı gösterip sarmamı istedi. İyileştikleri an, geldikleri yere geri gitti. Mesela gecenin bir yarısı kapımı çalıp alnıma bir öpücük kondurup giden de oldu. Elbette sabahında hatırlanmadı o öpücük.

En ciddi adam bile defalarca kez aldattı beni. En mutlu anlarımızda bile aldatıldım ben. Ama bir oğlumuz olacaktı adı Deniz...

Neyi yanlış yaptım bilmiyorum. Sevmekse kana kana sevdim. Kandım her birine de yanılacağımı bildiğim halde. "Bu kez farklı olur belki." diye diye. Aşkı gördüğümü sandım birkaçının gözünde. En çok da o birkaçı yaktı ya canımı... Neyse...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Fotoğraf Karesi

Olmuyor

Sana Rağmen