Kayıtlar

Sorgulamalar

Resim
Buradaki insanlar tertemiz... Onları tanıdıkça şehirdeki insanlık ağır gelmeye başladı. Sorgulamaya başlar oldum bazı değerleri.  İyi olmak nedi? Nasıl bir şeydi? Karşılıksız, bir kuruş talep etmeden evini açan, ekmeğini bölen bu insanlar neyin nesiydi? Bu teyzeler neleri görmüştü? Nedendi herkesi kendi çocuğu gibi sevmeleri? Nasıl kurulmuştu bu köy dağların arasına? Elektriğin olmadığı bir gün, nasıl böylesine güzel geçebilirdi?  Sessiz, sakin; tüten her bacanın altında gözlemelerin piştiği mekanlar... Lüks olmayan, derme çatma ama suyuna kadar her şeyin lezzetli olduğu küçük mekanlar... Nerede bulabilirdin bu huzuru? Başka hangi şehir, hangi köy verirdi bu rahatlığı sana? Karşılıklı her mekanda nasıl sarhoş olacak kadar bedava şarap içebilirdin?  Ve hangi köpek başını okşadın diye gelip yatardı kucağına? Şirince

Güç

Resim
"Gecenin bir yarısı uykunuzdan uyanıp sigara yakmanıza sebep olanları affetmeyin. Sineye çekin ama affetmeyin." Her affediş, yenisini getirir çünkü. Affettiğin her insan, koca bir günah yükler sırtına. Ezilir kalırsın. Ne kaldırabilir ne doğrulabilirsin o yükün altında. İyisi mi siz, aklınıza her geldiğinde sigara yaktığınız hiçbir insanı affetmeyin. Her yeni güne de bunu bilerek başlayın. Daha güçlü olursunuz bu defa. Güç, avuçlarınızda olur. En güçlü olursunuz. Yönetirsiniz onu vicdanı sızladığında. Belki yarın, belki 50 yıl sonra. Ben ise; seni asla affetmeyeceğim. Ne bugün ne 50 yıl sonra...

Sevmeyin Kana Kana

Resim
Bir adamı kalbinizi kanatırcasına sevmeyin sakın. Canınızın en içi demeyin ona. Bakmayın bir adamın yalan dolu gözlerine. Umutlanmayın buluşursa avuçlarınız. Göğsünde uyur kalırsanız Ve örterse üzerinizi, Sakın ola hayaller kurmayın. Geleceğinize koymayın hiçbir adamı. Kokusunu çekmeyin içinize. Uykudan uyandığı haline Aşık olmayın sakın. Saçlarını kapatmayın yüzünüze. Nefesini de dinlemeyin, Kalp ritmini de. Saymayın kirpiklerini de. Gözlerinin rengini kestirmeye çalışmayın. Parmaklarını öpmeyin sakın! Sarılmayın boynuna da, ruhuna da. Adam gider. Günün birinde yok olur hayatınızdan. Hiç gelmemiş gibi. Hiç tanışmamışsınız gibi gider. Bir enkaza dönseniz bile, Sorumlusu olduğunu düşünmez. Sevginizi de düşünmez. Umutlarınız, hayalleriniz, Onun için hiçbir anlam ifade etmez.

Masal Roman Olmuş

Resim
Büyük acıları olan, küçük bir adamı sevdi küçük kız. Kendisi gibi kocaman acılara sahip bir adam... Hiç tanımadığı bir adamı, gördüğü gibi sevdi. İlk görüşünde saniyelerce kitlendi gözlerine. İçinden sevdi. Kana kana sevdi. Büyük bir sır gibi açmadan ağzını, kalbinin en derinine saklayarak sevdi. Yüzünü sevdi adamın. Saçlarının kokusunu içine içine çekti küçük kız. Gözlerinin içine içine baktı gecelerce. Nefes alışlarını dinledi, kalp atışlarını ezberledi. Yüzüne defalarca baktı. Her çizgiyi, her tebessümü kazıdı aklına teker teker. Ellerini sevdi adamın. Göğsüne yattığı her gece birleşen sıcacık avuçlarını öptü tek tek. Şiirler yazdı ona o uyurken. Yüzüne düşen saçlarını alnına toplarken, dizeleri ardı arkasına sıraladı. Yemekler yaptı ona. Ve alıp yanı başına sıvattı kollarını. En sevdiği kurabiyeyi yaptı onunla. Yüzü düşünce adamın, kendini yedi bitirdi bir parça tebessüm için. Ona kucak dolusu umutlar sundu. Mutluluğu anlatmaya çalıştı küçük kız. Asla onu ne kadar sevdiğini s

Maydanoz

Sevdicek... Yüzüne karşı hiçbir zaman sevdiğim diyemediğim adam... Yüzünü avuçlarımın arasına alıp da sevemediğim adam... Bu satırlar; küçük hücremde, küçük köşemde yazılıyor sana. Bilirsin; büyük olan hiçbir şeye sahip olamadığımı hiçbir zaman. Sana sahip olamadığım gibi... Ait olamadığım gibi sana... Üç-beş gün geciktirdiğim (vakit bulamamak veya üşenmek değil bu gecikme sadece gereken cesareti bulamamak de sen ona) fakat asla unutmadığım bir günü yazıyorum bu gece sana. Bir gecemi daha sabaha bağlarken, şarabımı sana açtım. Yine, bir kez daha, her zaman olduğu gibi, bu gece de adınla değdi şarap dudaklarıma. "Seneye bugün!" demiştik geçen sene. "Seneye bugün nerede, ne yapıyor olacağız? Kimler olacak yanı başımızda, kimlerin kokusunu çekeceğiz burnumuza? Hatırlayacak mıyız bugünü? Bir hatıra lazım mı yarınlara?" Tüm bu sorulara karşılık, samimi bir öpücük almıştım yanağıma. "Seneye bugünü hatırlayalım." diye. Seni bilemem ama bak bu satırları yazı

Kalıplardaki Mutluluk

Resim
... Duvarın dibine sinip de kafanızı duvarlara vurmak ve yumruklamak için size binlerce sebep sayabilirim. Beyninize bir kurşun yemiş gibi acı çektirebilecek onlarca şey de biliyorum. Yumulu göz kapaklarımın altında, kurduğum onca hayalin paramparça oluşlarını da izledim defalarca. Saçlarımı da kestim hiç acımadan. Renkten renge de soktum yeri geldiğinde. Peki ne oldu? ... Bazı şeyleri aştığımı, atlattığımı sanmıştım bu aralar. Kendimi duvar dibinde, ellerim kanlar içinde kalana kadar duvarı yumrukluyor bir şekilde bulana kadar. Tek bir fark var bu defa. İçimdeki fırtına başlangıcı hissi bilen tek kişi benim. İlk defa! Kimseye bir şey anlatmamayı seçtim bu kez. Yalnız olduğumdan mıdır bu seçim yoksa güçlü görünme isteği mi? Belki anlattıkça karışmaları da olabilir. Ağladıkça ağlattıkları da. Siz verin bunun cevabını da. "Mutluluğu kalıplara sokup zamanlara yayma." derdi bir dostum. Bu kez onun dediği olsun istedim. Vazgeçtim yarınlardan. Bıraktım dünleri de. &qu

Cennet

Şimdiden öncede sıkışıp kalmış dizelerimi yokluyorum şimdi. Kafamda yazmaya başlayıp, yarım bıraktığım dizeler bunlar. Ne tamamı var ne büyük kısmı eksik. Biraz kesik kesik sadece. Yanıbaşımdasın. Gözümü açtığımda öldüğümü sandığım gün gibi tıpkı. Habersiz değilsin bu kez. Bile isteye, başımı omzuna yasladığımsın. Saçlarını okşarken söylediğim onlarca şey var. Dışımdan söylemeye cesaret edemeyip yutuşlarım tüm sözleri. Açınca gözlerini, fark etme diye kapanan göz kapaklarım ve ısrarla sana doğru atan kalp atışlarım var. Bunların her birini gözlerine baka baka söylesem, sona erecek sanki. Henüz yeni başlamış masal, kendini yazmadan her güzelliği yok edecek gibi. Ben; Hala öldüğümü düşünüyorum. Gözümü açıp seni gördüğüm her an, cennette sanıyorum hala kendimi. Sesini duyar duymaz gülümsemeye başlıyorum. Sonra büyü bozulmasın diye engel oluyorum kendime. Mesela sana hiç güzel şeylerden bahsetmiyorum. Seni nasıl sevebileceğimi anlatmıyorum sana. İzin versen ne kadar mutlu olabile