Kayıtlar

son etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Alkımın Güneşi "Bölüm 47" SON

Resim
           -Artık gitme vakti…             O şekilde ne kadar kalmıştık bilmiyorum ama hıçkırıklarımın ve gözyaşlarımın dinmesine yetecek kadar kaldığımız kesindi. Güneş kalan cesaretini toplamış ve artık gitmesi gerektiğini bir çırpıda söylemişti. Yeniden bir yumruk oturmuştu boğazıma. Yutkunamıyordum. Burnumu çeke çeke yüzümde kalan son damlaları ellerimin tersiyle sildim. Güneş çoktan ceketini ve ayakkabılarını giymiş, kapının önünde duruyordu.             -Vedalaşmayacak mıyız? Son kez sarılmayacak mısın?             Kollarını açmış, cennet gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu. Dizlerim kitlenmiş gibi hareket edemiyordum. Sarılsam; bir daha bırakamayacaktım. Sarılmasam da kendimi affetmeyecektim. Henüz kararımı verememiştim ve Güneş artık kollarını indirmişti.             -İyi bak kendine gökkuşağı! Bir an önce kendine seni hak edecek olan bir Güneş bul.             Arkasını dönüp çıkmıştı eşiğinde durduğu kapıdan. Evimden çıkmıştı Güneş. Bir daha da hiç g

Alkımın Güneşi "Bölüm 46"

Resim
          Selin gittikten sonra istemeye istemeye de olsa salonun köşesine yerleştirdiği abajuru açıp ışığı kapattım. Abajurun salonu aydınlatmasına mumlar da yardım ediyordu. On altı tane mumun (Çok abartılı olduğunu düşündüğüm için ısrarla sayısını belirtiyorum.) alevlerinin tavanda dans edişini izlemekse muhteşemdi. Bir görüntü bu kadar mı huzur verirdi insana ve böylesine umutla sarar mıydı dört bir yanını?             Ben alevlerin dansını izlerken kapı çaldı. Her zamanki gibi kalp atışlarım değişmiş, elim ayağım uyuşmuştu. Bu hep böyle mi olacaktı ya? Ben bu adamın karşısında sakin sakin duramayacak mıydım hiç? Bir yerlerim illa da uyuşmak zorunda mıydı yani? Kapının önüne gittiğimde birazdan kalbimin duracağını düşünüyordum artık. Soluk alışlarım bile hızlanmıştı. Göğüs kafesim hızlı hızlı kalkıp iniyordu. Kalp krizi geçirmeden kapıyı açmam lazımdı artık. Son kez boğazımı temizleyip, saçlarımı ve elbisemin eteğini düzeltip yüzüme bugüne dek kimsenin görmediği; en özel

Son

Resim
Arkandan bakakaldığım yollara, adımlarının izlerine son defa gözyaşlarımı bırakıyorum; hıçkıra hıçkıra. Son kez ağlıyorum senin için. Saymadım ağlattığın geceleri. Sayamadım. Doyamadım seninle yaşamaya. Gülmeye, yemek yapmaya, uykusuz kalmaya, sohbet etmeye doyamadım. Seni yaşamaya doyamadım seninleden ziyade. Göğsünde uyumalara doyamadım! Teşekkürler cennetim. Bana tattırdığın her mutluluk adına sana teşekkürler!  Sahiplik eklerinin sırası mı şimdi? Hiç benim olmadın ki! Her gidişine dönüş senaryosu yazdım ben. Kağıttan umutlar yarattım kendime. Sesini duyduğum her saniyeye milyon tane anlam yükledim. Seni ne çok büyüttüm öyle! Yanıbaşında geçirdiğim bir tek saniye için bile pişman değilim.  Ve yüzsüzüm! Yine olsan, yine yaşarım seni. Aynı acıları çekeceğimi bile bile koşarım kollarına.  Gözümü kırpmadan dünyayı yakardım da aşk kokan boynuna, başka tenleri sürdün sen.  Canın sağolsun. Defalarca veda edip de gidemediğim adam! On sekizim, çocuk yanım, ca