Kayıtlar

küçük kız etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Meger

Meğer ben huzurun tanımını yapabilirmişim. Mutlu olabilirmişim meğer. Korkup çekinmek yerine, birazcık cesaretle muhteşem şeylere şahit olabilirmişim. Tüketmezsem umutlarımı, küçük parçalar da olsa bırakırsam kalbimin derinlerinde, En büyük özlemle beklediğim her şeye sahip olabilirmişim. Meğer bir ömür varmış bana ait olan. Beni dört gözle bekleyen, ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyen Kocaman bir kalp varmış meğer. Sarıp sarmaladığında beni kollarında kaybeden, Koklayarak öpen bir ruh varmış. Meğer insan sorgularmış hayatını "Daha önce yaşamış mıyım ben?" diye Kollarına dolan huzurun kocaman olduğuna şahit olabilirmiş. Mutluluktan da ağlayabilirmiş insan. "Nasıl güzel sevgidir bu?" dermiş. Bu kadar güzel bir sevgi varmış meğer dünyada. Bir adam, bir kadını bu kadar güzel sevebilirmiş meğer. Küçük bir şair, bu denli büyük sevilebilirmiş. İki küçük yürek yan yana gelince Kocaman bir dünya olurmuş meğer. İki kişiye ait, kocaman bir dünya...

Dar Hejiroke

Gecenin zifirisinde küçük hücrenin bir köşesine sinmiş küçük bir kız var. Dünyanınsa o kızdan yok haberi. Göğsünde; yaraları... Derin mi derin. Acı mı acı. Kanıyor durmadan elleri. Durmadan yazan elleri kanıyor. Umutları kanıyor küçük kızın. Uykuları, saçları, bütün rüyaları kan kokuyor. Küçük bir kız, dizlerini göğsüne çekmiş ağlıyor gecenin sinesinde. Geceye sığınıyor. Saçlarını sigarasının dumanı okşuyor ve boşluk doluyor kollarına. Hayallerine gün batıyor. Doğmuyor hiçbir gün. Hiçbir mutluluk doğmuyor kızın gecesine. Bir hayalini daha sigarasıyla birlikte söndürüyor küçük kız. Bir umudunu daha öldürüyor. Sevdikçe sevilmiyor. Sevmiyor onu hiç kimse. Saçlarını kimse okşamıyor. Umut okşamıyor. Ve rüyaları! Birbirinden güzel bin bir rüya tersine çıkıyor. Bir damla daha yaş düşüyor yanaklarına. Gamzelerine birer damla daha yaş gömülüyor. Biraz daha yitiyor değerler. Güzel olan her değer terk ediyor küçüğü. Küçüğü terk ediyor hayat.

Neyim Ben?

Kafamı kurcalayan beynimi yiyip bitiren milyonlarca şey var. Ben kimim? Neden buradayım? Ne istiyorum? Aslına bakarsanız ne istediğimi çoğu zaman biliyorum. Çoğu zaman. Bazen elbette boşluğa düşüyorum. Bazen kendimi fazlasıyla arıyorum. Yaradılışı çoğu zaman sorguluyorum. Yazıyorum işte. Söyleyemediğim, içimi yiyip bitiren her şeyi yazıyorum. Bu yazının nereye bağlanacağını bilmeden yazıyorum mesela.  20 yaşındayım. Hayat bana birçok şey bahşetti. Hayat bana kendini bahşetti. Olmayı istediğim yerde olmayı istediğim gibi yalnızım. Tek başıma küçük hücremde yaşıyorum. Yaşamak demeyelim. Nefes alıyorum. Yaşamak bu değildir. Amaçsızca her gece uyuyup her sabah uyanmak değildir yaşamak. Benim için yaşamak yazmaktır. Şuan yaşıyor musun dersen bilmiyorum. Yazıyorum ama yaşadığıma emin değilim.  Hava kapalı yağmur var istemediğin kadar. Aşık olduğum şehre yakışmayacak kadar ıslak her yer. Küçük hücremde bir misafirim var. aynı rahimde benden 4 yıl sonra 9 ay yaşamış bir ufakl...