Kayıtlar

git etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Tek Sen

Ben sana söverim de şimdi, toplum buna hazır değil. Çünkü severim ben seni. Varımla, yoğumla severim. Toplum buna alışık. İnsanlar bunu bildi kaç zamandır. Kolay kolay da değiştiremezsin toplumun yargılarını. Yani ben ki sanatı sanat için savunan, Şimdi toplum içindir diyorum sanat. Diyorum ki ben, Yokluğun toplum içindir. Yok ol diyorum yani. Benim için değil, İnsanlığın yararı için terk et diyorum bu dünyayı. Sensiz dönmeyen bir dünyam yok zaten. Sensiz mutsuz da değilim. Ağlamıyorum da ulu orta her yerde. Yalnızca nefretimi kusuyorum ben sana. Tıka basa varlığınla doldurduğun hayatımdan, Zehri atıyorum yalnızca. Seni atıyorum. Bir tek seni. Nefret ediyorum. Bir tek senden. Ve yok ol istiyorum. Bir tek sen.

Saklambaç

Ve sen gittin. Ardında yıkık dökük bir kadın bırakarak. Bu kez dönmemek üzere bütün köprüleri yıkarak Gittin. Hiçbir anı yaşanmamış gibi şimdi. Gülüşler, birlikte değil. Acılar da... Çünkü biz, Başka acılarımızı sardık her zaman. Ve şimdi bir acı var ortada durmadan kanayan. Sebep olan bir başkası değil. Bu kez sen acıttın yüreğimi. Saçlarımı bu kez sen kestin Ve sen tokat gibi suratıma indirdin terk edilmeyi. Eylül, turuncusuna sarıp aldı bizi. Acılarını sırtımıza yükledi Eylül. Acılarımızın çoğunu barındıran Eylül, Bir acı daha ekledi sinesine. Sen gittin. Hiç gelmemiş, hiç söz vermemiş gibi. Gecenin bir vakti sokaklarda kalmamış, Uyurken şarkılar söylememiş gibi. Bakmamış gibi gözlerime Ve kokumu hiç içine çekmemiş gibi. Sadece gittin. Gittiğini bilmeme hakkım yokmuş gibi Haber vermeden kayboldun koca şehirde. Kocaman yüreğimde saklambaç oynadın benimle Ve bulamadım seni. Ki bulsam, mahvedecektim, unutacaktım seni. Ama öyle saklanmışsın ki bu kez, Ul