Kayıtlar

armağan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aşk Dolu Yürekler

Resim
Hadi geceye şarkı armağan edelim! Sonra bir yıldız tutalım gökten. Üzerine umutlarımızı yükleyelim. Umutlarımıza; sevdiklerimizi, hayallerimizi, gidenlerimizi... Gidenlerimize küfür edelim hadi! Gidip de dönmeyenlerimize, Elimizi bırakıp tutanlara başka elleri... Hadi güne cemre ekleyelim! Getirelim baharlarımızı iliklerimize. Ümitlerimize getirelim sevinçlerimizi. Sevdikçe ümit edelim daha çok. Daha çok sevelim kendimizi. Ele avuca sığmayan kalbimizi, Dünyaya kafa tutan benliklerimizi, Özgürlüğümüzü sevelim; daha çok. Hadi ekleyelim! Yeni doğan güne aşk ekleyelim. Kapımızdaki kedinin başını aşkla sevelim bu kez. Aynada kendi yüzümüzü sevelim. Bizi sevmeyen kim varsa sevelim. Öğretelim insanlığa sevgiyi. Hadi gidelim! Yola çıkalım; hemen, şimdi! Ne önemi var nereye gittiğimizin? Yol bizimdir! Bisikletimizin üzerinde bırakalım ellerimizi! Rüzgarı kucaklayalım; şefkatle. Yeni doğan bebeğin başını okşar gibi. Hadi şarkı söyleyelim; hep birlikte! Müzik

Alkımın Güneşi "Bölüm 1"

Resim
Günlerdir kafam hayli dağınık, canım fazlasıyla sıkkındı. Uzun zamandır mutsuzdum aslında ama son olaylar daha fazla tetiklemişti sanki mutsuzluğumu. Ben yeteri kadar mutsuzken, daha fazlasını sunmuşlardı bana. İsteyip istemediğimi sormadan üstelik... Yalnız kalıp beynimdeki konuşmaları, komplo teorilerini ve bilumum senaryoyu dinlemek, her birine yenisini ekleye ekleye kendimi yiyip bitirmek istemiyordum. Alsancak'a geldiğimde kuzenimi arayıp yanıma çağırdım. Bir şeyler anlatacağımın farkındaydı ve en az benim kadar sabırsızdı. Başımın etini yedi resmen artık anlat diye. En sevdiğimiz kafeye gidip kahvelerimizi söyledikten sonra yavru bir kedinin mama isteyen bakışlarıyla gözlerini yeniden üzerime dikti.                         Bütün hikayeyi anlattıktan sonra ilk defa bir adama bu denli nefret beslediğimi fark ettim. Bu nefret; karşılaşabileceğim her sevgiden güçlüydü. Beynimi ele geçirdiği an, kurduğu planlara inanamamıştım ama nefrete zaafım vardı. Elbette ne isterse

Umut Yeşili

Resim
Önümdeki boş sayfaya bir o kadar dolu bir kalple bakıyorum saatlerdir. Kalem parmaklarımda döndü bir bir. Defalarca... Saatlerdir kalem, her iki parmağımın arasını dolaştı. Karalanmadı kağıt. Kalbimin dilini beynim çözemedi ilk defa. Saatlerdir konuştuğu dili anlamaya çalışıyor. Şimdiyse bir şeyler saçmalanıyor. Yalnızlık vardı. Umutsuzluk... Bir huzursuzluk da vardı. Güzel rüyalar vardı sonra. Gerçekler ne kadar acıysa rüyalar o kadar güzeldi. Yalnızca sevgi yoktu, aşk yoktu. Güzel bakan bir çift göz yoktu mesela. Yatağın boş tarafı vardı. Bir nefes eksikti ensemde. Başımın altında bir omuz... Avuçlarımda bir avuç eksikti ve benim nefesim eksikti en çok. En çok ben eksiktim. Kahvaltıda bir bardak çay eksikti. Akşamları bir kadeh şarap. Yağmurlarda bir tutam kahve kokusu eksikti. Ruhum eksikti bir de. Güzel olan her şey eksikti. Sonra sen geldin. Aylardır bekliyormuşum gibi bir çırpıda üstüne giyindin "Bayım"ı. İncecik parmaklarını yüzüme düşen her saç