Bencilliğin Çocuğu
İnsan; kendini keşfetmeye başladığı an, ilk bulduğu umarsızlık oldu kendinde. Karşısındaki kim olursa olsun değil bu umarsızlık. Biraz bencillikle karışık bir şeyler... İnsan; sevildiğini anladığı an umarsızlaştı. Yıllarca sevgiyi kovalamamış gibi umursamamaya başladı. "Nasılsa benimle" mantığını soktu devreye. "Ağzına da sıçsam benimle. Sıçayım o zaman, keyfime bakayım." Varoluşundan beri insanı hataya, hatalara sürükleyen en berbat his oldu bencillikle umarsızlığın çocuğu. Her güzel duygunun altına yatıp, kirletti hepsini. Aşkı kirletti, masumiyeti kirletti, kalbi kirletti. İnsan; kazanmayı da avucunda tutar her daim, kaybetmeyi de. Kelebek misali. Avucundaki kelebeğin hayatını çalmak da bahşetmek de onun elindedir. Göğüs kafesindeki organın elindedir. Ve insan; kelebeğin hayatını çaldığı an, kaybetmiştir. Aşkı da, huzuru da, mutluluğu da... İşte bu kadar basit!