Kayıtlar

kağıt etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Memnun Olacağım; Tanışırsak

Resim
Bir insandan etkilenmek anlık bir şey de olsa, geçip giderseniz o an; sonrasında taşlara vurabilirsiniz kafanızı. İyisi mi siz; ceketine, oturduğu koltuğun bir yerine veyahut masadaki peçetesine çaktırmadan bir kağıt sıkıştırın. Ne olur ne olmaz. Tesadüfen gittiğiniz bir ildir belki orası. Belki o da bir iş için oradadır. Aynı şehir ikinizindir belki de yoktur haberiniz. Utanmayın sakın! Çekinmeyin de. Sonucunun ne olacağını bilemezsiniz. Hiç tanımadığınız bir insanı da kaybetmezsiniz sonuçta. Bir de kazanma ihtimaliniz vardır. Belki ufacık bir kağıt; size bir dost, bir eş veya bir arkadaş kazandıracaktır. Kaybedeceğim hiçbir şey yoktu. Ellerim titreye titreye bir parça kağıda aceleyle numaramı yazdım. Bir de memnun oldum dedim. 'Tanıştığıma.' "Tanışırsak memnun olacağım." Yazmak daha mantıklı gibiydi aslına bakarsanız. Ama heyecandan düşünemedim o an. Çantasının kenarına sıkıştırdığımı sanıp oturdum yerime. Kafamı çevirdiğimde kağıt yerdeydi. Sıkıştıramamıştı

Piç

Resim
Kırmalardan geçtim artık. Çok kırıldım, çok yanıldım. Bir hiç uğruna, bir piç uğruna en büyük değerlerimden geçtim ben. Bilmezdim. Değer sanardım. "Onun için dünyaları yaksan; değer." Genelde kimse için değmez beylik laflar, büyük yeminler... Benim bahsettiğimse bir 'piç.' İncitmeyi kendine rol edinmiş bir piç üstelik. Öylesine de güzel oynuyor ki, herkes gerçek sanıyor. "Aşık!" diyor herkes. "Bu adam sana kör kütük aşık." Ben, kalbimi açtım o adama. Bir hiç uğruna varımı yoğumu koydum ortaya. Canımı koydum ben. Kurallardan, maddelerden vazgeçtim de "Bu adam olsun!" dedim. "Benim  her şeyim, gecenin bir yarısı başımı omzuna yasladığım adam yalnızca bu olsun." Ne mi oldu diyip de başlamayacağım anlatmaya. Tahmin etmişsinizdir o kadarını. Güzel şeyler olsa bu yazının başlığı piç olmazdı mesela. Aşk olurdu, huzur olurdu, umut olurdu. Ne bileyim işte! Sevmeler canıma fazla dokunur oldu bu aralar. Yitirdiğim adamlar, rüyalarımd