Kayıtlar

bitiş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Belki Diyorum Yine

Bu gece; yaşanmış, yaşanmamış veyahut yaşanamamış onca şeyi koydum bir kutuya. Bugüne dek tanıdığım, ya da yanlış tanıdığım kim var kim yoksa o kutuda. Ben bu gece; yüreğimi çıkardım koydum önümdeki masaya. Sevmezsin diye beyaz ışığı, zifiri karanlığa boyadım geceyi. Mumlarımla aydınlattım biraz biraz. Tütsülerimle ahenk kattım. Ve açtım şarabımı. Sana içtim. En başa... Annenin rahmini terk ettiğin güne, ve bensiz geçirdiğin, sensiz geçirdiğim bir güne daha içtim. Yapıp yapıp, birer birer yıktığım, yaktığım umutlarımı koydum önüme. En güzellerini seçtim. Tuhaftır ki umutlar, küle de dönse yeniden yakılabiliyor. Bir kez daha yaktım hepsini. Çünkü ben hep korktum. Sahip olmaktan, ait olmaktan korktum hep. Geçtim sahiplik eklerini. Bir olmak korkuttu beni. Defalarca kez yakıp yıktığım adamın kalbini bir kez daha kırabilme ihtimalim korkuttu. O yüzdendir nerede olabileceğini tahmin dahi etmeden, gidebileceğin yerlere gidişim. Ve yine korkup hiçbir kapıyı çalmadan geri gelişlerim. Sır

On Dört

Hiçbir şeye sahip değilim. Bana ait olan hiçbir şey yok. Kalemimle kağıdım bu yüzden var belki de. Kaybettiğim, sahip ya da ait olamadığım onca şey için, bir kaleme sahibim. Kalbimden dolup taşan onca şeyi karalayabilmek için var bu sayfa. Sarılıp ağlayabilmem için var kedim. Bütün derdimi anlatabilmem için... Hiçbir şeye sahip olmadığım halde bir çok derde sahibim. Kaybettiğim her şeyi bir gurur gibi taşıyorum göğsümde. Acılarım, birer nişane göğsümde. Ve yaşadığım hiçbir acıdan kaçmıyorum. Üstüne basa basa ben bu acıyı yaşadım diyorum. Ve en büyüğüyle daha bir çocukken tanıştım. Ölümü, küçük bir çocukken verdiler kollarıma. Nefes almayan kardeşimi daha dün aldım kollarıma adeta. Belki de ben, bu yüzden çocuk kaldım. 14 yaşımda takıldım kaldım. Her yıl sonunda başa sardım yeniden. Her yıl yeniden yaşadım. Aşkı da 14'ümde tattım ben. Kardeşimi mezara koyduktan sonra tanıştım aşkla. Belki de kardeşim olmadığından aşk dedim adına. Ama sevdim. O adamı çok sevdim ben. İçimi ka

Soru

İnsan, ömrünün her noktasında bir çok soruyla yüz yüze gelir. Bazılarını kendine sormaktan kaçınır çünkü cevapları bellidir. Kimi sorular, hayata sorulur, kimileri sevgiliye. Çoğunlukla da kendine. Bazı sorularının cevapları, atacağı adımları belirler, bazıları ise cevabından kaçınılan sorulardır. Can yakar, acıtır, ağlatır. Bazı şeyler, sorularla başlar. İnsanın hayatı sorularla başlar ve kısır bir döngüde devam eder. Bazen insan saçmalar ve bazen biteceğini bildiği şeylere başlar. Biteceğini bildiği şeylere bir soru sorarak başlar. "Benimle olur musun?" der sevdiği kadına ve bir aşka başlar. İkisi de çok iyi bilir ki bitmeyecek aşk yoktur. Varsa da masallardadır. Bitince hangisi yıkılır ya da taş üstünde taş kalır mı ikisi de bilemez elbet. Belki de ikisi de bu soruya cevap arar. "Sizinle çalışabilir miyim?" der ve bir işe başlar. O işten bir gün çıkacağını yahut atılacağını bildiği halde. Belki de hangisinin olacağının merakından başlar işe. İnsan meraklıdı